Uzun bir haftayı daha geride bıraktık. Şu anda kendimi yorgun fakat keyifli hissediyorum. Şöyle bir muhasebe yaptığımda, bazı olayların ilgimi daha çok çekmiş olduğunu görüyorum. Bir kere sevgili Emine Beder'le başladığımız yemek programı iyi gidiyor. Seyircilerimizden gelen olumlu eleştiriler hevesimizi arttırıyor. Emine hanımı yıllardır gazetelerden ve ekrandan takip ederdim. Herkeste olduğu gibi bende de güven uyandırmış bir etkisi vardı. Fakat birebir tanıştıktan sonra sevgim ve saygım bir kez daha arttı. İşine hakiki anlamda değer veren, ciddiye alan, tatlı bir insan o. Doğayı seviyor, insanları seviyor, sakin, yapıcı ve güleryüzlü bir partnerim var artık. Yıllarca tek başıma program sunmanın alışkanlığı bir yanda kalıverdi. Yükü birlikte omuzlamak meğer bir lüksmüş. Tamek için hazırladığımız diğer program Hoşsohbetler de izleyicisi ile buluşmaya başladı. Gecenin ilerleyen saatlerinde yayına girdiği halde her hafta ratingi artıyor. Bütün bunlar işle ilgili fasıl. Diğer yandan ise hayat normal hızında seyretmeye devam ediyor. Kızımın geçirdiği yüksek ateşli hastalık hepimizi alt üst etti ve fazlasıyla yordu. Bütün anneleri buradan bir kez daha uyarmak istiyorum. Ne olur çocuğunuzda hafif bir ateş görseniz bile hemen doktora götürün. İhmal etmeyin. Beta virüsü denen illet yine salgın halinde okullarda kol geziyor ve bir kez yakalandınız mı artık kurtulmanız çok zor oluyor. Perşembe gecesinin olayı ise Ateş Hattı programıydı. Her gidişimde ekibe daha çok alışıyor ve daha çok seviyorum. Programı ekrandan takip etmekle orada bulunmak arasında çok fark var. Bizim çektiğimiz programlarda da bu kadar fark oluyor mu, orasını tarafsız gözle göremiyorum. Reha Muhtar'ın ekibi işini bilen, hızlı çalışan ve güleryüzlü televizyonculardan oluşuyor. TGRT'den tanıdığım Bekir Hazar orada da yine çok aktif. Hele bir Meryem hanım var ki tanısanız çok seversiniz. Reha Muhtar ise mutlaka yakından görülmesi gereken bir kişi. Hızlı düşünen, ilginç bir konu yakaladığında üzerine giden, seyircinin ilgisini sıcak tutmasını iyi bilen bir yayıncı. Onda dikkatimi çeken diğer konu ise merhametli oluşu. Özellikle çocuklara karşı çok hassas. Mağdur durumdaki insanlara el uzatmayı seviyor. İki kere Ateş Hattı'nda konuğu olduğum Reha Muhtar'a gittikçe daha çok ısınıyorum. O gecenin vakası ise seyircilerin arasından fikrini dile getirmeye çalışan gençti hiç şüphesiz. İsminin İbrahim olduğunu sonradan öğrendiğimiz delikanlı yayında başıma gelmesinden en çok korktuğum hadisenin gerçekleşmesine sebep oldu. Benim, hiç kimsenin bilmediği gülme krizlerim vardır. Çok nadir tutar fakat başladığında durdurmam neredeyse imkansızdır. İşte o gece tuttu. Ne kadar dişimi sıksam, dudağımı ısırsam fayda etmedi. Kahkahaları takip eden gözyaşları ise makyajımı mahvetti. Yine de İbrahim beye borçlu sayıyorum kendimi çünkü yıllardır bu kadar içten gülmemiştim. Dedim ya, bir hafta daha geride kaldı. Bu güzel hafta sonu tatilini iyi değerlendirmeye çalışalım diyorum. Gelecek haftanın neler getireceğini bilemeyiz çünkü. Hazırlıklı olalım.