Ateş Kadehi

Genç bir kadın, canı sıkkın bir şekilde sıradan bir cafeye giriyor. Gözüne çarpan ilk masaya ilişiyor. Yanındaki para sayılı olduğundan utana sıkıla bir fincan kahve ısmarlıyor garsona. Kafasında bin tane düşünce var besbelli. Exeter Üniversitesi Fransız Dili Ve Edebiyatı bölümünü bitirmiş bir İngiliz o. Seçtiği bölüm, bir İngiliz için tercih edilecek ilk bölüm değil elbette. Herkes o coğrafyada İngilizlerle Fransızların birbirlerine bayılmadığını bilir. Daha doğrusu kimseyi beğenmeyen Fransız şımarıklığıyla, gelenekselleşmiş İngiliz soğukluğu çarpışır. Bu durumda genç kadının neyi başardığını analiz etmek farklı bir boyut kazanıyor. Okul yılları sona erdikten sonra Fransızca konuşulan Afrika ülkelerinde insan haklarıyla ilgili çalışmalar yapan kadın, bütün sebatına rağmen hayatın sıradan problemlerine yenilir. Evliliğini yürütemez ve kocasından ayrıldıktan sonra devletin yardım parasıyla geçinmek zorunda kalacak kadar sıkıntıya düşer. İşte yazının başında cafede bıraktığımız kadının durumu budur. Oraya gelinceye kadar metroda hayalini kurduğu hikayeyi iyice şekillendirmekle meşguldür o anda. Parasının sadece tek fincan kahveye yeteceğini bildiği için soğutmadan ama küçük yudumlar alarak içmeye başlar. Önünde cafeye ait bir peçete ve çantasından çıkarttığı kalem vardır. Derken notlar almaya başlar. Etrafındaki kimse onunla ilgilenmemektedir. O ise çoktan dünya ile ilgisini kesmiştir. Çiziktirdiği satırlar arasında en sık tekrarlanan isim Harry Potter'dır. İşte bütün dünya çocukları tarafından şimdi nefesler tutularak okunan Harry Potter böyle doğar. Kafeteryadaki genç kadın J. K. Rowling ise bu sayede devletten yardım parası almaktan kurtulur. O artık çocuk kitabı yazarları arasında son derecede saygın bir isme sahiptir. Kitaplarının yayın haklarından elde ettiği gelirle bütün ailesi geçinebilir. Buna bir de Harry Potter'ın film haklarının satılmasını ilave ederseniz Rowling'in artık istediği kadar çok kahve ısmarlayabileceğini tahmin edebilirsiniz. Harry Potter'ı sadece çocuklar takip etmiyor. Büyüklerin dünyasında da milyonlarca hayranı var onun. Benim gibiler kitap rafa dizilir dizilmez hemen koşup bir tane alıyor ve soluksuz okuyor macerayı. Rowling'in kendi hikayesi ise en az yazmış olduğu hikaye kadar ilgi çekici. Milyonlarca kadın televizyonda izlediği artistlere özenedursun ben Rowling'in peşindeyim. Kaç tane cafeye elimde kağıt kalemle gittiğimi bilemezsiniz. Her an aklıma gelebilecek parlak bir fikri bekliyorum. Bu tip örnekler insanın iştahını ve yarınlara ait umutlarını kabartıyor. Dibe en yakın durduğunuzu fark ettiğiniz bir anda her şey tersine dönebiliyor demek ki. Dün, bu konuda yazmayacağımı yazmıştım ama sözümü tutamadım. Ateş Kadehi isimli macera piyasaya çıkalı yaklaşık bir hafta oldu ve eğer hâlâ almadıysanız şaşırırım. Mutlaka alın ve Hogwarts Okulunun karanlık koridorlarında, o bildik kahramanlarla hayallere dalın. Her zamanki gibi tansiyonu yüksek, hayal gücü geniş bir roman çıkmış ortaya. Unutmayın, edebiyat, gerçek hayatın zorluklarından uzak bir köşedir.