Bu yaz sıcaklarında insanlar en çok nelere üzülüyor olabilirler? En başta, varsa, sağlık sorunları gelir elbette. Zaten en ciddi sıkıntı da budur bana göre. Paranın sağlığı satın alamayacağı iddia edilse de buna katılmıyorum. Karşı karşıya olduğunuz hastalık özel bir hastanede ilgiyle ve gelişmiş teknolojiyle takip edilirse alacağınız sonuç farklı olur. Yani para sağlığı bir ölçüde satın alabilir. Ardından aile içi çekişmeler gelebilir ki bu son derecede itici bir durumdur. Herkesin kendisini haklı bulduğu bu tip sorunlarda işin içine bir kere girdiniz mi çıkışı bulmanız neredeyse imkansızdır. Bir de gönül ilişkileri var tabii. Karşılıksız aşklar, karşılıklı fakat sonuca varılması olanaksız aşklar, platonik aşklar, yasak aşklar vs. Bunlarla ilgili sayısız şarkı ve şiir yazılmış, destanlara konu edilmiştir. İnsanoğlu var olduğu müddetçe aşk da var olacaktır. İki insanın birbirlerinden başka kimseyi umursamadan sevmeleri, birbirleri için yaşamalarından daha güzel ne olabilir ki? Bir kişiye dünyaları verin, yetmeyebilir. Ama aşkı verin başka hiçbir şeye ihtiyacı kalmaz. Bu, kolay elde edilebilecek bir hazine değildir. Hayatınız boyunca bir kez yakalarsanız şanslı, iki kez yakalarsanız çok şanslı sayılırsınız. Telefon beklemeler, özlemeler, sesini duymadan mutsuz olmalar hep gerilimdir. Ama bir de o telefon çaldığında... İşte o zaman dünyalar sizin oldu sanırsınız. Özellikle ilk gençlik yıllarında bu duygular daha şiddetli yaşanıyor. Sonraki zamanlarda insan biraz soluklaşıyor sanki. Aşka inancı sarsılmasa da karşı cinse güveni kalmıyor. Güven olmadığında ise geriye hiçbir şey kalmıyor. Her dakika üzüntü çekmek fikri o yaşlarda yorucu geliyor. Aşkı para da satın alamıyor. Zengin ve güçlü olduğunuzda etrafınızda sayısız insan bulabilirsiniz. Ama onların size mi yoksa paranıza mı geldiklerini bilemezsiniz. Bu şüphe acıdır. Bitmeyen bir 'acaba' sorusuyla cebelleşirsiniz. Nereden nereye geldik. Konu aşk oldu mu söyleyecek söz çok oluyor. Bu yaz sıcaklarında yine de çekeceğiniz en keyifli sıkıntı aşk acısıdır gibi geliyor. Eğer derdiniz buysa fazla ciddiye almayın derim. Unutmayın giden günler geri gelmiyor. Ve çözülemeyecek sorun yoktur. Karşınızdaki problemi gerçekten çözmek niyetindeyse bunu başarır. Yok, yapmıyorsa zaten onun için üzülmeye değmez. Siz beklerken o günlük işlerinin peşinde koşuyorsa ya da beklediğinizin farkında bile değilse neden hayatı kendinize zehir edesiniz ki? Boşverin. İşte size formül! Sadece ve basitçe boşverin. Gerisini o düşünsün. Eğer düşünmeye niyeti varsa.