Boyalı kuş

Boyalı kuşlar vardır, bilirsiniz. Onlar, içinde bulundukları sürüden daha farklı ve daha parlak renklere sahip oldukları için dikkat çekerler. İlk bakışta bu bir avantaj olarak görülür. Kalabalığa girdiklerinde bütün bakışlar onların üzerinde yoğunlaşır. Böyle parlak ve renkli tüyleri olmayan diğer kuşlar kıskanırlar. Kendileri aynı şansa (!) sahip olmadıkları için rakiplerine cephe alırlar. İlk ve en büyük ceza farklı olanı yapayalnız bırakmaktır. Onunla samimiyet kurmadan, uzaktan ve eleştiren gözlerle izlerler. Her fırsatta eleştirirler. Ne yaparsa yapsın kendisini beğendirebilmesi mümkün değildir. Dişi olanlar daha saldırgan olurlar. Eşlerini bu renkli yaratıktan uzak tutmaya özen gösterirler. Onun iyi taraflarını görmezden gelerek zayıf yanlarını açığa çıkartmak adeta zevk verir. Bu bir savunmadır aslında. Ve savunmaya geçmenin altında yatan duygu, kuşkusuz korkudur. Toplum, farklı olandan çekinir. Yerleşik düzeni tehdit eden her türlü yenilik sakıncalıdır onlara göre. Tarih boyunca bunun acı doğruluğu kanıtlanmıştır. En büyük sanatçılar, yaşadıkları zamanlarda adeta işkence çekmiştir. Dünyanın son gününe kadar bu alışkanlığın değişeceğini sanmıyorum. Kemikleşmiş alışkanlıklar tembeller içindir halbuki. Yeniliklere ayak uydurmak zahmet ister. Öğrenmeyi gerektirir. Bütün bunların nereden çıktığını merak ediyorsunuzdur. Aslında beni gecenin ilerlemiş bir saatinde bilgisayar başına oturtan neydi tam olarak ben de bilmiyorum. Kafamın içinde birbirinden farklı bin bir düşünce var kaç gündür. Soru işaretlerinin birleşip ünlem kuvvetiyle suratımın ortasında patlamasına ayak uydurasım geliyor artık. Sıkıntı bile duyamaz hale geldim. Kendimi Türkiye gibi hissediyorum. Yani kaza geçirmiş, örselenmiş, haksızlığa uğramış ve bitkin... Etrafımda okuyan, düşünen, doğruları arayan, yenilikçi bir kalabalık görmeyi özlüyorum. Bütün bunları bulabilmek için valizlerimi toplamak zorunda kalmak ihtimali beni tüketiyor. Geçenlerde Biri Bizi Gözetliyor programıyla ilgili bir yazı yazmıştım. Onlara destek verirken tepki alma ihtimalim olduğunu biliyordum. Gerçi beklediğim kadar çok sayıda protesto gelmedi. Ama bir tanesi vardı ki beni yordu. Fikrimden dolayı bana inanılmaz hakaretlerde bulunduktan sonra mesajının sonuna bir de "bööğğğ" şeklinde bir istifra efekti yerleştirmiş. Tabii her zamanki gibi isim, telefon numarası falan yok mesajda. Üstelik korkarım bu bir bayan okur. Üslubundan çıkarttığım sonuç bu. İşte farklı düşünenlere verilen tepkinin seviyesi hâlâ bu ülkemizde. İnsanlar sinir küpü halinde geziyorlar ve gittikçe daha kırıcı oluyorlar. Size bir şey söyleyeyim, buralarda yaşamak gittikçe zorlaşıyor!