Bulaşık teli

Bugünlerde Orhan Pamuk'un yerinde olmak istemezdim doğrusu. Adamcağız bir kitap yazdı, bütün millete hesap vermek zorunda kaldı. Son yıllarda okuduğum kitapları yanımda taşımak gibi bir adet edindim. Nereye gidersem gideyim çantamda mutlaka kitabım da olur. Bulabildiğim en kısa zamanda bile sayfaların arasına gömülmekten büyük keyif alıyorum çünkü. Geçen gün kuaförde saçımı boyatırken de kitabımı okuyordum. Malum, 'kar'la haşır neşirim. Kuaförüm gelip ne okuduğuma baktı sonra gözlerimin içine doğru yöneltti bakışlarını. 'Sen deli misin Orhan Pamuk okunur mu hiç? Kafan bulaşık teline dönecek!' dedi. Bulaşık teli esprisine güldüm ve kendisini tebrik ettim. Hafif utanarak esprinin Cem Yılmaz'a ait olduğunu itiraf etti. O uzaklaştıktan sonra uzun uzun düşündüm. İnsanların Orhan Pamuk'la alıp veremedikleri nedir acaba? Medyada ona karşı inanılmaz bir direnme seziyorum. Hem başarısını teslim etmek zorunda kalıyorlar hem de bunu istemeyerek yaptıklarını belli ediyorlar. Yabancı basında bu denli geniş yer almasa Pamuk, yüz verecekleri yok. Bahsettiğim günün gecesi geç saatlerde televizyon seyretmeye çalışıyordum. Bu benim gibiler için çok kolay bir eylem değil. Kanalların arasında zap yaparken bir de baktım Orhan Pamuk ünlü bir gazetecinin konuğu! Gazeteci ve konuktan başka kimseler de yok görüntüde. Yani karşıma her an Petek Dinçöz'ün çıkması tehlikesiyle karşı karşıya değilim. Hemen ekrana konsantre oldum ve büyük bir merakla o anda sorulmakta olan soruyu dinledim. İnanılmazdı! Gazeteci -ki o sırada sunuculuk icra etmekle meşguldü- romanın sonunu açıklayarak başladı işe. Saçlarım diken diken oldu. Çünkü ben henüz sonunu okumamıştım. Sinir içinde kıpırdanırken sayın Pamuk huzursuzlandı. 'Ama siz romanımın sonunu söylediniz!' dedi. Sunucu hiç oralı olmadı. Sormaya devam etti. 'Yani siz şimdi bu kitapta ne anlatmaya çalışıyorsunuz?' Yapma ya! Bir yazara daha büyük bir hakaret edemezsiniz. Adam zaten düşüncelerini anlatabilsin diye dört yıl uğraşıp kitabı yazmış. Sunucu da okuduğunu söylüyor. Fakat anlamamış! Anlamadığı doğru değil tabii. Cin gibi adam niye okuduğunu anlamasın, aptal mı? Hayır. Oradaki maksat Pamuk'u zor duruma sokmak. Bu insanların derdi nedir çözemedim gitti. Tamam Pamuk çok satıyor. İlk baskısı yüz bin oluyor. Dünyaca tanınıyor ve diğerleri onu kıskanıyor. Bunu fark etmek imkansız değil. Çirkin olan, kıskandıkları kişiyi ve onun emeğini aşağılamaya kalkışmaları. Üstelik bunu dayanaksız yaptıkları için komik duruma düşüyorlar. Asıl kafası bulaşık teline benzeyen bunlar bana sorarsanız!