DJ Bakan

Bu ülkede normal olan, antidepresan ilaçların satışında patlama olması. Bütün vatandaşların, bütün öğünlerden sonra avuç avuç Prozac ve benzeri içmesi. Başka türlü bu kadar saçmalığa tahammül göstermenin imkan ve ihtimali yok! Memlekette halkın sevdiği, güvendiği siyasetçi sayısı bir elin parmakları kadar değilken, olanı görevden almak postmodern bir yönetim anlayışını simgeliyor herhalde! Sadettin Tantan, işinde gerçekten iyi bir isim! Yaşam biçimiyle görev anlayışı örtüşen adam gibi bir adam. Halkın arasında Sayın Tantan'ın İçişleri Bakanlığı yapmasından rahatsız olan bir kişinin bile bulunduğunu sanmıyorum. Ama halkın arasında olmayan ve Sayın Tantan'ın varlığından rahatsızlık hissedenlerin varlığı artık tescilli. Bir de dalga geçercesine pek ağırlığı olmayan başka bir bakanlığı teklif etmek, satır arasında "istifanı bekliyoruz" demekten başka bir şey değil. İstifa etsin ki, millete "biz ona görev verdik, o kabul etmedi" diyebilsinler. Bu hedef şaşırtmalara ne gerek var? Hiç değilse politikalarının arkasında durabilsinler istiyor gönül. Genel Başkan hiçbir şeyden çekinmeden ve göğsünü gere gere "bana karşı gelme cür'etini göstermişti, affetmedim, görevden aldım" diyebilsin. Yalnız bu noktada bir problemle karşılaşacağız tabii. Bunu söyleyebilemk için insanın çok haklı olması gerekir. Nedir Sayın Tantan'ın hatası? Dürüstlük, açık sözlülük mü? Kişilik sahibi olmak mı? Sevilip sayılmak mı? Hangisi? Ülkemde bu niteliklere sahip insanların hep önlerine engel mi konulacak? Hal böyleyse, idealize ettiğimiz pırıl pırıl Türkiye'yi nasıl inşa edeceğiz? Yazık! Hem Sayın Tantan'a hem bize yazık. Böyle insanları küstürmenin, kırmanın ne faydası olacak bu memlekete? İşin kötüsü bu da bütün haksızlıklar gibi unutulacaktır. Bir süre tartışılacak ondan sonra geçmişe gömülecektir. Bu millet böylesine unutkan olduğu müddetçe hayal ettiğimiz noktaya ulaşmamız daha çok uzun süre isteyecektir. Üzüntümün arasında bir de küçük tavsiyede bulunmak istiyorum. Olmazsa Sayın Tantan'ın yerine İçişleri Bakanı olması için Sayın Derviş'in oğlu DJ Erol'a teklif götürsünler. Hem popüler hem de çocuk. Belki o, genel başkanı ne derse yapmayı kabul eder!