Düşünce Gücü

A -
A +

Bugünlerde %100 Düşünce Gücü isminde bir kitap okuyorum. Tahmin edebileceğiniz gibi düşüncenin gücünden söz ediyor. Günlük hayatın akışı içinde üzerinde pek durmadığımız bir konu yani. Düşüncenin gücünden ne olur demeyin. Kitabın yazarı Jack Ensign Addington'a göre bu güç bütün güçlerden daha güçlü! Kafanızın içini diğer bütün gereksiz düşüncelerden arındırıp sadece istediğiniz noktaya kilitlenebilirseniz elde edemeyeceğiniz hiçbir şeyin bulunmadığını söylüyor yazar. Hani bazen bir şeyleri çok istersiniz de oluverir ya, işte aynen öyle. Ama bunu başarmak söylendiği kadar kolay değil. Öncelikle ciddi manada yoğunlaşabilmek lazım. Taşımaktan yorulduğumuz dertlerimizi bir kenara bırakmak, sadeleşmek ve konsantre olmak gerekiyor. Böyle şeyleri hafife almayın. İnsan beyninin neleri hayata geçirebileceğini henüz hiçbirimiz tam olarak bilemiyoruz. Kullanabildiğimizden biraz daha fazlasını kullansak ne gibi güçlere sahip olacağız kim bilir? İnsan vücudu eşsiz bir varlık. Tıkır tıkır işleyen bir makine. En ufak bir aksamada alarma geçebilen bir mekanizma. En basitinden rejime girip birdenbire gıdanızı azaltsanız vücudunuz acil önlem paketini açıyor ve daha az yağ yakmaya başlıyor. Onun kendi işlerini organize edebilen ayrı bir beyni var sanki. Sağlıkla ilgilenmeye başladığınızda büyülenmeye de başlıyorsunuz. İşin beyin kısmı ise az önce söylediğim gibi sıkı bir muamma. Dolayısı ile yazara aniden itiraz etmek mümkün değil. Kitabı okudukça "doğru" demekten kendinizi alamıyorsunuz. Hani eskilerin "ne istediğine dikkat et, saatine uğrar" uyarıları vardır. Gerçekten de bazı dileklerinizin pat diye gerçekleştiğine şahit olursunuz bazen. O yüzden neyi istediğinize çok dikkat etmeniz gerekir. Gerçekleşme ihtimaline karşı! Yazarın verdiği örneklerden birisi beni çok etkiledi. Bir gün bir hastası gelmiş. Birlikte hastanın vasiyetnamesini hazırlamışlar. Yaşlı kadın işi bittikten sonra odayı terk etmek üzere ayağa kalkmış giderken aniden geriye dönmüş ve Addington'a bakmış. "Bir gün gelecek, bir tek sözümle her istediğimi yapacak insanlar" demiş ve çıkmış. Aradan yıllar geçmiş. Addington söz konusu hastasının evine uğramış. Gördüğü manzara içini acıtacak cinstenmiş. Yaşlı kadın tamamen felç olmuş vaziyette yatağında yatıyormuş. Başında bir hasta bakıcı bekliyormuş. Hastanın söyleyebildiği tek kelime "istiyorum" imiş. Ne istediğini yüz göz hareketleriyle tarif edip sonuna "istiyorum" ekliyormuş. Hasta bakıcı da bir koşu gidip isteğini yerine getiriyormuş. Acı ve yaşanmış bir hadise. Okudukça ben de ne istediğime dikkat etmeye başladım. Aynısını size de tavsiye ediyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.