Evlilik ve düşündürdükleri

A -
A +

Ecevit'lerin nesine hayran olsam acaba diye düşünüp dururken elli altı yıllık evliliklerine takıldı gözüm. Malum dün bütün gazetelerde bu konuyla alakalı haberler vardı. Ecevit çiftinin yanyana ve elele çekilmiş fotoğrafları süslüyordu sayfaları. Onların bir bu hallerini bir de binlerce kitabın yer aldığı muhteşem kütüphanelerinin önünde çay içerken tespit edilmiş görüntülerini seviyorum. Birbirine yakışan iki insan oldukları muhakkak. Evlilik denen muamma ile ilgili bildikleri bir de sır olmalı. Tam elli altı yılı bir arada geçirmek azımsanacak bir başarı değil. Acaba hiç mi problemleri olmadı ya da hiç mi kavga etmediler? Rahşan hanım eşini başka bir kadından hiç mi kıskanmadı? Mutlaka seslerin yükseldiği tartışmalar yaşanmıştır. Aksine inanmam mümkün değil ama sınır çizgilerinin kalın olduğu belli. Susacakları yeri iyi biliyorlar demek. Onları böylesine bölünmez yapan ortak siyasi inançları olsa gerek. Aynı hedefe kilitlenmekten daha güçlü bir imza olamaz. Yıllar boyunca birlikte çalışıp birlikte ter döktüler. Herhalde sahip oldukları sır bu. Bizler bu noktada başarısız oluyoruz sanırım. İlk kavgada aklımıza gelen ilk fikir ayrılık oluyor. Birlikte tahammül edeceğimize, yollarımızı ayırmak daha kolay geliyor. Ve kolaycılık her satıhta banal ve faydasız sonuçlar getiriyor. Evet Ecevit çiftini tebrik etmek lazım. Tam elli altı yıl boyunca evlilik birliğini sürdürdükleri ve bir gün bile kamuoyu önünde birbirlerini kıracak bir davranışta bulunmadıkları için. Belki bizler için bu başarıyı yakalamak artık imkansız ama hayata yeni atılanlara örnek teşkil ediyorlardır muhakkak. Evliliği yürütemediğim ortada benim. Ama bu, evlilik kurumunu beğenmediğim anlamına gelmez. Tam tersine iki insanın hayat arkadaşlığına imza atmaları kadar sevindirici bir şey olamaz bana göre. Her defasında iyi niyetle yola çıktığımı kimse bilmese bile ben biliyorum. 'Bu sefer olacak, bu sefer yanımdaki insanla birlikte yaşlanacağım' diye attım imzamı. Fakat olmadı işte. Olamadı. Çalışan kadının dili belki daha uzun oluyor. Sizi sevgiden başka bağlayacak mecburiyetiniz olmadığında ilk günlerdeki romantizmin sürekli olmasını şart koşuyorsunuz. Eh, bu da ne yazık ki mümkün değil. İşte, Ecevitler ve onlar gibi çiftler bu noktada biz başarısızlardan ayrılıyorlar. Bülent beyin, eşine yazdığı şiirler hangi kadının gözlerini yaşartmaz? Kim sevildiğini duymaktan sıkılır? Uyguladıkları politikaya hayran olduğumu söyleyemem. Pek az konuda hemfikir olacağımız da ortada. Ama evlilik, romantizm ve aile birliği söz konusu olduğunda onları tebrik etmek gerekir. Ne diyelim, Allah onlara nice elli altı yıllar bize de akıl fikir ihsan etsin.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.