Felsefe

A -
A +

Piyasada ne kadar çok sayıda sakinleştirici ilaç olduğunu biliyor musunuz? Renk renk, biçim biçim. Direkt santral sinir sistemine etki edeninden tutun da bitkisel olup yan etkisi olmayanına kadar. Ciddi etki edenleri reçeteli, hem de yeşil reçeteli. Diğerlerini her eczaneden isteğiniz doğrultusunda edinmeniz mümkün. Peki neden sakinleşmeye bu kadar ihtiyacımız var? Hayatımızdan mı memnun değiliz? Başımızı yastığa koyduğumuzda vicdanımız mı susmuyor? Ya da hormonlarımızın fazla mesaisi mi sözkonusu olan? Neden? Bu tek kelimelik uzun soru içinizi tüketebilir. Aniden bastıran tahammülsüzlük duygusu, onu izleyen ve önlenemeyen gözyaşları, yetersizlik hissi, günlük yaşayışın baskılaması derken kendinizi bir psikiyatrın odasında ya da en azından bir eczanede bulmanız işten bile değil. Peki yazık değil mi bize? Dünyaya gelmenin anlamı mutlu olmak değil mi? Bu pozitif sorulara pozitif yanıtlar verirseniz yeni bir açmazın kapısını açmış olacaksınız. Mutlu olmak ne demektir? Bunu ciddi olarak düşündünüz mü hiç? Uzun zamandır istediğiniz bir şeyin gerçekleşmesi mutlu olmanız anlamına mı gelir? Hayır. Bu tarif olsa olsa sevinç duygusunu resmediyor. Sevinmekse anlık bir hissediştir. Sevinirsiniz ve kısa bir süre içinde sevindiğiniz duruma alışırsınız. İstekle beklediğiniz durum sıradan görünmeye başlar gözünüze. Peki ya ne? Başarı mı? Bunu tartışmıştık. Mutlu insanın başarılı olmaya ihtiyacı yoktur. Evinde huzuru yakalamış bir adam her sabah yedide kendisini sokağa atmaz. Başarılı olacağım diye kendisine zaman ayırtmaktan imtina etmez. İnsanoğlu, derdini anlatamadığında, kendisini ifade edemediğinde, haksızlığa uğradığında ve şartlarla başa çıkamadığında yani çaresiz kaldığında hırçınlaşır. O zaman sakinleşmek zorunda kalır. Bu sorular, cevapları kolaylıkla verilecek sorular değil. Bu cevapları arama işine felsefe diyoruz ki pek çok kişi bunu sıkıcı bir düşünce sistemi zanneder. Aslında yanılırlar. Felsefe, en temel açmazlarımızı aydınlatmaya çalışır. Çalışır da aydınlatabilir mi? Zor. Bunların nereden çıktığını merak edenler... Kendinize bir bakın. Neyin peşinde koşarak ömür tüketiyorsunuz? Kendinizi seviyor musunuz? Başkalarını sevebiliyor musunuz? Cevaplarınız evetse sorun yok. Değilse elbet bir gün bir kitapçının felsefe raflarının önünde karşılaşırız.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.