Kayıp kelimeler

A -
A +

Yine kelimelerin kayıplara karıştığı bir boşluğun ortasındayım. Kalabalık yalnızlıklarda. Bir hastane odası, hemşireler, doktorlar... Herkes ne kadar da iyi niyetli! Bir işe yaramıyor ama olsun. İyi niyetin iyilik seviyesini ölçen bir analiz biçimi aranmalı. Yalan makinesi gibi aynı. Kişiyi makineye bağladığınızda iyi niyetinin gerçekte iyi mi yoksa değil mi olduğunu anlayabilmelisiniz. Sahte gülüşlerin sanal sahnesinde nasıl bir skandala yol açardı böyle bir keşif, düşünün. Herkesin asıl yüzü ortaya çıksa hayal kırıklığına uğramayacak tek insan kalmaz ortalıkta. Nasıl da yalan yaşıyoruz hepimiz. Sözde şirin, sözde anlayışlı, sözde terbiyeli... En ufak bir terslikte ise maskeler düşüyor. Yerlerde gülümseyen yalanlar, yüzlerde gerçek çizgiler kalıyor! Çizgiler ve insanlar. Mimik çizgileri, yaş çizgileri... Bitmeyecekmiş gibi görünen ama beklenmedik bir anda bitiveren hayat oyununun makyajları... İyi niyetler, kötü çizgiler! İnsanlar, insanlar, insanlar! İyi insanlar, kötü insanlar. Sıkı bir kalabalık, büyük bir boşluk. Boşluğun ortasında, arkasında, yanında yine insanlar! İnsanı insana insanla anlatmaya çalışan sanat, yaşamalı! Kelimeler gitti! Beni terk etti. Şimdi üzgün, şimdi yoğun, şimdi sessizim. Hastane odasında kızımla hapis! O mahkum, ben gardiyan gibiyiz. Doktorlar yargıç, hemşireler mübaşir! Küçücük bedeniyle hepimize sabır gösteriyor. Elinde oyuncak bebeği... Benim elimde o! Pencereden izlediğim martılar özgür. Bense sevgimin prangasındayım, çaresiz. Ne çizgiler umurumda aslında ne de niyetler. İnsanlarsa yanımdayken bile çok çok uzakta! Kelimeler gitti, ben kalakaldım. Kızım hasta, ben yanıbaşında!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.