Köşe muharebeleri

A -
A +

Köşeler, yazanların babalarının malı mı değil mi; son günlerin moda sorusu bu. İlk tepkim, bunun hiç sorulmaması gereken bir soru olduğu yönünde. Etrafındaki çizgiden de anlaşılacağı gibi köşeler, birebir gazetenin değil, o köşeyi yazanın görüşlerini yansıtır. Bazen köşe yazısı, gazetenin genel çizgisine muhalefet bile edebilir. Hatta aynı gazetede çalışmalarına rağmen köşelerinden kavgaya tutuşanlar da vardır. Gazete yönetimi, kime köşe yazdıracağına karar verir. Normalde ondan sonrasına müdahale etmemesi gerekir. Bu kurala her gazetede uyulur mu bilmem. Ben işin etiğinden söz ediyorum. Uzun vadede gazete, yazarından iyice farklılaşmışsa o zaman yollar ayrılır olur biter. Ama yazarken yazıya karışmak, orasını burasını değiştirmek, başta yazara edilebilecek en büyük hakarettir. Bu soru niye soruldu? Bir fincan suda fırtına koparmak bu ülke insanlarının alışkanlığı haline geldi artık. Sanki hiç sorunumuz yokmuşçasına bunlarla uğraşmak bizim gibi bir ülke için lüks değil mi? Sadece dikkatleri çekmek mi amaç? Eğer öyleyse bunun faydası nedir? Bu ve bunun gibi soruların listesi uzun yer alır. Çünkü bir kere başlayınca durması güç oluyor. Pek bir anlam ifade etmeyen soruyu ortaya atıyorsunuz sonra kenara çekilip kırk akıllının işin içinden çıkmasını bekliyorsunuz. O arada ülke ekonomisi tepe taklak pozisyonunu değiştirmiyor. Orta direğin adı bile kalmıyor, piyasalar perişan, yetmiş milyon kişiden oluşan halk bir tek adamın icraatına bağlıyor geleceğini. Ne gam! Köşeler, yazarların malı mı değil mi? Tabii ya! İşte sorulması gereken soru buydu. Vallahi bravo. Bunun cevabını bulursak bütün dertlerimiz bitecek. Geçenlerde bir yerde okudum. Deniyor ki, eğer herhangi bir gazete cinsel hayatla ilgili bir haberi yayınlarsa bu müstehcenlik olur ama aynı haberi Times yayınlarsa bunun adı bilimsel araştırmadır! Doğru. Mesele ne yazdığınız değil, nerede yazdığınız. Bu bir anlamda başarıdır. Bir diğer anlamdaysa haksızlık. Genç yazarların neden köşe yazarlığına sıcak bakmadıklarını iyi anlıyorum. Yıllarca köşe yazmış bir yönetici bile böyle bir soruya takılıyorsa o zaman karalanmış her satırın değiştirilme riskiyle yaşanmaz tabii. Siz yazınıza yaşamışlığınızı, eğitiminizi, dünya görüşünüzü, vaktinizi, alın terinizi, emeğinizi koyuyorsunuz. Sonra birisi çıkıp karşınıza 'olmamış güzelim' diyor. Ağır gelir. Ağır gelmesi, köşeye sahip çıkmaksa tamam. Ben köşeme sahip çıkmaktan yanayım. Ayrıca babalarımızın bu işle hiç alakası yok sanırım!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.