Mumya Geri Dönüyor... İlkini seyredip beğenmediğim bir filmin ikincisi. Ve ben onu da beğenmemek üzere gittim sinemaya. Daha reklamlarda söylenmeye başladım. Beğenmeyeceğimi bildiğim filme gitmekten daha saçma ne olabilirdi ki? Fakat başım ağrıyordu, bazı sağlık problemlerim vardı, canım sıkkındı vs. Gidilecek en iyi yer sinemaydı. Oynayacak film ne olursa olsun gitmeliydim. İşte böyle bir ruh durumunda attım kendimi mekana. Dışarıda hava ne yapacağını şaşırmış... Haziran olmalı bir yerlerde ama yok. Zaten olması gereken hiçbir şey olmuyor. Buna karşılık olmaması gerekenlerin tümü hummalı bir çalışma sergiliyor. Hesap şaşırdı. Kim düzeltecekse... Elimde patlamış mısırım, kalbimde patlamak üzere olan sıkıntılarım; koltuğuma gömüldüm. Yanında sevgilisiyle gelmiş herkese kıskanç gözlerle bakmayı ihmal etmedim tabii. Sanki beğenmiyormuşum gibi yaptım hallerini. Kedi ve ciğer ilişkisi, bilirsiniz... Onlar beni beğendiler mi bilmem. Zaten bugünlerde umursamam da. Hatta beğendilerse kızabilirim bile. Görünmez olmak ihtiyacındayım. Ben hepinizi göreyim ama siz beni göremeyin. Artık egoist olmak istiyorum. Bunun bir fakültesi yok ki! Olsa dükkan sizin! Film mi? İnanmayacaksınız ama güzel. Bir sanat şaheseri değil kuşkusuz. Olması da gerekmiyor. Hoş efektler, hoş espriler, hoş atraksiyonlar var. Vakit geçirmek için ideal. Yazılan kötü eleştiriler ukalalıktan kaynaklanıyor. Ben beğendim. Hele de birini... Madjai karakteri. İlk filmde gözüme nasıl çarpmamış, hayret. Oynayan aktörün ismini sormayın, bilemeyeceğim. Kendi adımı bile unutmaya çalışırken nasıl milletinkini öğreneyim! Siyah saçlı ve sakallı. Eski Mısır dilinde Madjai 'koruyucu' demekmiş. Hoş, değil mi?