Necati Abi

A -
A +

Nasıl yani Necati Yazıcı'yı kaybettik? Yanlış duydum herhalde. Bir hata vardır mutlaka. Evet dünkü köşemin tam altına denk gelen noktada bir vefat ilanı vardı. Üzerinde de bizim Necati abinin ismiyle aynı adı taşıyan birisinin hayata gözlerini yumduğu yazıyordu. Yok, o başka birisidir herhalde! İnanmak istemiyorum işte! Zaten çok zor günler yaşıyoruz. Her elimizi attığımız yerden sıkıntı çıkıyor. Ama yıkılmayacağız, bugünleri de atlatacağız diye söz birliği etmişiz. Varsın üç gün önce kredi kartı vermek için sıraya girenler şimdi nazlanıyor olsunlar. Bu insani değişimleri ben ilk defa görmüyorum ki! Para varsa itibar var, yoksa hiçbir şey yok! Alıştırdı bu ülkenin şartları bizleri buna. Biz başa çıkarız. Altından kalkarız. Ama sevdiklerimizin acısına dayanmak o kadar kolay değil. İhlas Holding'in merkez binası Cağaloğlu'ndayken yönetim kadrosuna dahil edilmiştim. Henüz Yenibosna'daki bina inşa halindeydi. Tası tarağı toplayıp yeni işyerimize gittiğimizde edindiğim ilk dostum Necati abi olmuştu. Hayatımda gördüğüm en adam gibi adamlardan biriydi. Emekli deniz subayıydı. Denizcilerin o kalender fakat disiplinli havası üzerine sinmişti. Hayatı bir asker ciddiyetiyle karşılardı. Ama bunu yaparken öyle hoş bir üslup kullanırdı ki saygının yanında sevgi de duyardınız. İşini seven, idare kabiliyeti olan bir kişiydi o. İşte yine o nefret ettiğim geçmiş zaman eki çıktı sahneye. Ne kadar çabuk adapte oluyoruz gidenlerin gitmişliğine. Bu nasıl bir yalan dünyadır? Bir gün gelecek birileri de bizler için böyle cümleler kuracak herhalde. "İyiydi, hoştu ama öldü!" Ölmek her canlının tadına bakmak mecburiyetinde olduğu bir yemek. Nasıl yaşanmışsa öyle ölüneceğine dair söylemler var. Formül belli demek ki. İyi yaşa, iyi öl! Ama ya geride kalanlar? Onlar için çok zor sevdiklerinden ayrı düşüvermek. Hele de Necati abi gibi kırk sekiz yaşında biriyse giden. Bazı kalpler bazı acılara dayanamıyor. Onların güvenmişliği, onların beslediği karşılıksız sevgi kaldırmıyor bazı darbeleri. Necati abinin o önünü saygıyla iliklemiş hali gitmiyor gözümün önünden. Karda, yağmurda sıkılmadan, şikayet etmeden beklediği, güvenliği sağladığı hali hep benimle kalacak. Bazen odamın camından seyrederdim onu. Sokakta, kulağında kulaklık, gömlek kolunda mikrofon, adamlarını yönetir, gelecek olan makam aracını karşılamak için en az yarım saat önce yerinde konuşlanmış olurdu. Bunu yaparken zaten canını ortaya koymuş oluyordu. Ama canı ona ait değildi ki bir anlamda. Canını kalbiyle birlikte sevdiklerine adamıştı. Nur içinde yat Necati abi. Seni çok özleyeceğiz!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.