Paranın gücü

Bence yılın cümlesi 'sen kimin adına çalışıyorsun' sorusuydu. Bu cümlenin telif hakkı sayın Enis Öksüz'e ait malumunuz. Uzun süredir kendi kendime sormakta olduğum bu soruyu asıl muhatabına yönelten bakana en içten teşekkürü bir borç biliyorum. Bakanlar kurulunda sevinç gözyaşlarıyla karşılanmadığı bilinen ithal kurtarıcımız, son günlerde git gide faullü hareketlerini arttırmaya başladı. Financial Times Gazetesine röportaj veren bakan, reformlarda sapma olursa çekip gideceğini söylemiş. Vallahi bravo! Hem bu nadide fikirlerini Türkiye'de değil de dışarıda açıkladığı için hem de işler yolunda gitmezse başka bir kapının daha kendisi için açık olduğunu hatırlattığı için. Memlekette bazı insanların gidecekleri bir yerler olduğunu bilmek içimizi rahatlattı. Bizim yok doğrusu! Ne gidecek Anadolu topraklarında bir köyümüz var ne de Yeni dünyada bahçe içinde villamız! Her ihtimalde olduğumuz yerde kalmak ve başımıza geleceklere katlanmak zorundayız. Kimi, bunu açık sözlülükle itiraf eder, kimi zaten gidemeyeceğini bildiğinden 'ben vatanımı bırakmam' çığlıkları atar. Ama sonuç aynıdır. Gidecek yeri olmayanlar otururlar oturdukları yerde. Sayın Derviş gittiği yerden bize kart atar mı acaba? Giderse onu nasıl da özlerim. Tenis kortunda seken haline alıştım bir defa. Swissotel'den çıkıp taksicilerle samimi bir ifadeyle çay içişini falan unutamam artık. Bizim milletin huyudur. Bir insanı alırlar, tanımadan baş tacı yaparlar, ondan sonrada en ufak bir hatasında silerler. Gerçi bu Financial Times hikayesi pek öyle ufak hata kapsamında değerlendirilemez. Bildiğiniz çapta bir yanlıştır bu. Gidip Türkiye'ye dışarıdan ultimatom vermek hem yanlış hem de çirkin bir hareket. Ne yazık ki bizde 'gidersen git' diyecek hal yok. En iyisi duymazdan gelip sayın Derviş'i rahat ettirmeye çalışmak. Şu içine düştüğümüz duruma bakın. Yazıklar olsun diyeceğim ama bu da klişe oldu artık. Koskoca memlekette neredeyse Türklerin sözü geçmez oldu. Moralimizin bozulması için daha ne gerekiyor? İstanbul Boğazında demirlemiş yabancı bandıralı savaş gemilerini görmemiz mi? O günler geride kaldı. Şimdi ülkeleri paranın gücüyle alaşağı ediyorlar, süngüyle değil.