Gördüğünüz rüyalardan etkilenir misiniz? Ben etkilenirim. Aslına bakarsanız her gece rüya gören ya da daha bilimsel izahıyla her gördüğü rüyayı ertesi sabah hatırlayan bir insan değilim. Malum, bilimin uyku ile ilgili henüz çözemediği pek çok bilinmeyen var. Mesela uykudayken bedenin ısısı düşüyor. Kalp atışları yavaşlıyor. Günlük yaşam içindeki vücut fonksiyonları azalıyor. Beyin hariç! Bu çok ilginç bir bilgi. Bütün beden kendisini hayattan çekerken beyin çalışmasını hızlandırıyor. Zaten bu yüzden mistik konulara alaka gösterenler astral seyahat ve benzeri fikirleri ortaya atıyorlar. Zaman ilerledikçe hiç şüphesiz cevapları almaya başlayacağız. Fakat şu anda aklımı kurcalayan, rüyaların ne ifade ettiği. Herkes mutlaka rüya görürmüş. Fakat bazı insanlar rüyalarını hatırlayabilirken diğerleri hatırlayamayabilirmiş. Rüyalar, aslında uykunun son on onbeş saniyesinde görülürmüş. Yoksa derin uykuda rüya olmazmış. Zaten oluyorsa o, kalitesi eksik, dinlendirmeyen uyku kapsamına giriyormuş. Bunlar hepimizin bildiği kulaktan dolma konu başlıkları. Fakat aslında ne olduğunu ispat etmek mümkün değil. Rüya tabir etmek herkesin altından kalkabileceği basit bir iş de değil. İslamiyet her ne kadar rüyaların tabir edilebileceğini öngörüyorsa da bunu yapacak kişide pek çok özellik bulunması gerektiğinin altını çiziyor. Bu özellikler uzun bir liste oluşturuyor ki benim yanına bile yaklaşamayacağım erdemler. Yine de hangi vizyonların ertesi günü nasıl etkileyebildiğini ya da daha doğru bir söylemle, hangi vizyonların ertesi günün nasıl bir elektrik akımı taşıyacağını bildirdiğini en azından kendi açımdan biliyor gibiyim. Mesela rüyamda dişimin çekildiğini gördüğümde ertesi gün mutlaka başıma bir sıkıntı gelir. Ağrıdığını görürsem daha az şiddette bir sıkıntım olur. Ama illa ki olur! Bunun gibi çok örnek mevcut. Kendi gücünden emin gibi görünen insanoğlu aslında her gece yaşadığı tecrübeyi çözmekten bile aciz anlayacağınız. Ertesi gün ne olacağını nasıl bilebiliriz? Bunun olabilmesi için zamanı yatay mı algılamamız gerekiyor? İnsan rüyada ve gerçekte olmak üzere iki farklı boyutta mı yaşıyor? Eğer öyleyse hangisi gerçek hayat, hangisi sahte olanı? Bu ve buna benzer yüzlerce soru var sorulabilecek. Aslında bütün bu bilinmeyenler dünyayı daha gizemli ve çekici hale getiriyor. Bir de uyanıkken rüya görenler var ki onların durumu pek vahim. İki gece önce rüyamda dişime ateş edildiğini ve dişin yok olduğunu görmüştüm. Ertesi gün öğlene doğru kızımın okulundan aradılar ve ateşinin çıktığını haber verdiler. Hâlâ yüksek ateşle boğuşuyoruz ve ben yorgun, bitkin vaziyette düşünüyorum. Acaba rüyaların sırrı nedir?