Sepeti koluna...

A -
A +

Bugünlerde etrafımda o kadar çok kırık kalp görüyorum ki anlatamam. Bahar geldi. Tam aşık olma havası. Hani bir şarkı vardı, "havada aşk kokusu var" diyordu, işte aynen öyle. Fakat ters giden bir şeyler var. İnsanlara bir şeyler oluyor. Kimsenin birbirine tahammülü kalmamış. En ufak bir sıkıntıda millet "sepeti koluna, herkes yoluna" deyiveriyor. Benim böyle sorunlarım yok çok şükür. Son evliliğim de hayal kırıklığıyla bittiğinde kendi kendime söz verdim ki bundan sonra hayatımda bir tek sevgilim olacak, o da kızım diye. O günden beri bu kararımı başarıyla uyguluyorum. Belki hayatını kendisi kazanan bir kadın oluşumdan, hiçbir eksiklik yaşamıyorum. Arkadaşlarıma bunu söylediğimde inandırıcı bulmuyorlar. Kendimi kandırdığımı iddia ediyorlar. Halbuki değil. Onlar sadece bunun mümkün olduğunu kabul etmek istemiyorlar. Kadın ya da erkek hangi arkadaşımla derin dertleşmelere girsem bitmeyen şikayetler dinlemek zorunda kalıyorum. Bence mahsuru yok. Arkadaşlık demek, paylaşmak demek. Fakat ben onların lüzumsuz acılar çekmelerine, bu acıların altında kalıp ezilmelerine dayanamıyorum. Çözümler burunlarının dibinde olduğu halde aşkın o gözleri kör eden yan etkisi yüzünden kendilerini çaresiz hissettiklerinde elimden hiçbir şey gelmiyor. Havada aşk kokusu var. Ama insanlar bunu solumak yerine problem üretiyorlar. Hayatın yoran dertlerini birbirlerini yıpratarak bertaraf edebileceklerini sanıyorlar. Sonuç: Daha da büyük mutsuzluk! Bu kadar çok olayın aynı zamana denk gelmesi tesadüf olamaz. Birbirini hiç tanımayan farklı arkadaşlarım aşağı yukarı aynı açmazlara takılıyorlar. Ya aşk artık insanoğlundan bıktı ya da insanoğlu aşkı kaldıramayacak kadar çok bunaldı. Bir zamanlar bir cümle yazmıştım. Hatırımda kalan ender yazılarımdan birisinde yer alıyordu. "Sevgilinizin gözbebeklerinde bütün dünyayı görmek" demiştim, "hayatta karşılaşabileceğiniz en büyük şanstır." "Bir başka insanda yaşamak, kendinden vazgeçip onda soluk alıp vermek hazların en benzersizidir." Bu satırları hangi duygularla yazdığımı da çok iyi hatırlıyorum. Deli gibi aşıktım. O günlere dönmek istemem kesinlikle. Ben sıramı savdım. Ama aşkı tatmamış olanların en az bir kere bu hastalığa yakalanmalarını dilerim. Ne de olsa o, ölümlü dünyanın büyüsüdür.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.