Şimdiki aklım

A -
A +

Bayramın ikinci günü... Ömrümüzün kimbilir kaçıncı baharı... Hesaplanabilir istense ama ne gerek var? Zaten neyin muhasebesini yaparsak yapalım geriye dönmek mümkün değil ki. Bazen düşünüyorum ve zamanı geri döndürebilmek istiyorum. Hani şu bildik "şimdiki aklım olsa" mantığı... Şimdiki aklım olsa... Ne çok insan ne çok defa söylemiştir bu sözü... Ama olmuyor ki. Şimdiki aklım şimdiye yetmiyor. Ancak denenmiş ve yanılınmış olana eleştiri getirebiliyor ukalaca. Maharet, şimdiye yetebilmek ama nerede... Bunu becerebilenler uyanıklar derneğine mensup olanlar. Benim gibiler ise en terbiyeli anlatımla "saf" lar. Şimdi okurlarımdan bazılarının kıs kıs gülümsediklerini görür gibi oldum. İçlerinden, "eğer sen de safsan" diyenler çoktur. Onlar beni yakından tanımayanlar. Unutmayın her zamanki gibi birinci tekil şahıs formunda hepimizi daha doğrusu kadınlarımızın çoğunu yazıyorum. Dışarıdan bakıldığında çok kurnaz gibi gözüken nice kadın tanıyorum ki bildiğiniz iyi niyetlilerdir onlar. Davulun sesinin uzaktan farklı duyulduğu sır değil. Bugün bayramın ikinci günü... Gönül neler istiyor ama imkanlar "dur" diyor. Kocaman konaklarda yaşayan kalabalık ailelerin bayram kahvaltılarına özenmişimdir hep. Çocukların gürültü yaparak ortada koşturmaları, bahçedeki köpeğin kuyruğunu sallayarak içeriye davet edilmeyi umutsuzca beklediği, erkeklerin politikadan, kadınların modadan söz ettikleri, arada hafif çekişmelerin cereyan ettiği kalabalık aileler... Farklı bir yaşayış... Eski İstanbul için alışılmış, şimdiki İstanbul için yabancılaşmış bir tablo. İstanbul'un şimdiki aklı olsa ne yapardı acaba? Bundan birkaç yıl öncesini düşünüyorum. Anneannemin sağ olduğu, işlerimin yolunda gittiği, ülkemin daha refah içinde olduğu yılları. Kıymetini bilememişiz. Pişmanlıktan nefret ederim. Bir başladınız mı sonu gelmez bir türlü. Bazen sözcükler bitiyor. Ardına bakmadan boşlukta kaybolup gidiyorlar özlemler. Bazen özlemek değil özlenmek istiyorsunuz. Birileri için kıymetli olmak, aranmak... Buna da şükür diyelim. İnşallah gördüğümüz son bayram olmaz da bundan sonrakiler için umudumuz hayatta kalır. Belki gelecek sene en azından kuyruğunu sallayarak içeriye davet edilmeyi umutsuzca bekleyen bir köpeğimiz olur. Kimbilir?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.