Zavallı köşe yazarı (!)

Sizlere tavsiye etmek istediğim CD'ler ve yeni kitaplar var. Var da bunu ne yüzle yapacağımı bilmiyorum. Ortalama yabancı CD fiyatları 17 milyon lira civarında. Yerlileri bilmiyorum doğrusu. Kitaplar ise değişiyor. Can Yayınları insaflı rakamlar veriyor. Ama farklı yayınevlerinden çıkan o kadar başarılı çalışmalar var ki onları okumadan geçmek haksızlık olur. Bu yoklukta kültür tüketmek lüks oldu. Kültürün lüks olması bazılarının işine geliyordur şüphesiz. Okuyan insan düşünen insandır. Ve düşünmek soru sormak temeline dayanır. Bu ülkede yapabileceğiniz en tehlikeli iş ise sormaktır şüphesiz. Sistem, insanlarımızı tahıl beslemesi, elindekiyle yetinmeyi erdem sanan renksiz tipler haline getirmeye yeminli gibi. Televizyoncular halkın yerine sorma işini üstlenmiş kahramanlar misali salınırken, bireylerin durumunu tam anlamıyla bildiğimizi sanmıyorum. Yiyecek yemek bulamayan kişiye "en son hangi kitabı okudun" denmez tabii. Denirse ya dayak yenir ya da yüzüne boş boş bakılır. Bu gidişin sonu ne olacak bilmiyorum. Çok şükür bunu bilmek benim işim değil. Benim işimin ne olduğu belli değil zaten. Düşünebilen çoğunluğa sahip ülkelerde köşe yazarlığı meslek sayılıyor. Hem de çok itibarlı bir meslek... Bizde ise acınıyor köşesinden başka hiçbir şeyi olmayanlara. Sokakta karşılaştığım insanlar beni tanıyınca yanıma gelip "şimdi ne yapıyorsunuz" diye soruyorlar. "Türkiye Gazetesinde köşe yazıyorum" deyince, "onu biliyoruz yani ne iş yapıyorsunuz, televizyon falan yok mu" deyiveriyorlar. Gelin de cevap verin bakalım! Son altı yıldır yazıp duruyorum. Geçenlerde bir okurum "ilk günlerde sizi süs diye oraya koyduklarını düşünüyordum ama şimdi hakkınızı teslim etmek istiyorum" diye beni sevindirdi. Buna rağmen ülkemizde 36 beden giymekten öte bir özelliği olmayan hanımlara göre acınacak haldeyim. Öyle ya bir televizyon programım yok atıp tutabileceğim. Dizilerde de oynamıyorum. Öyleyse ne işe yararım ben? Hiç! Ciddi söylüyorum, hiç! Kitap okunmayan, iyi müzik dinlenmeyen ülkelerde yazan insanlara acınır ancak. Dedim ya yenileri tavsiye edecek yüzüm yok bugün. Bizi bu hale getirenlerin ortalıkta boy gösterecek yüzü nereden bulduklarını ise bilmiyorum. Selin Dilmen