Askerde Bağ-Kur'lu olanlar borçlanma yapamaz

A -
A +

H.Güner- Kayseri'den yazan okuyucumuz, polis memurluğu görevini yaparken 20 ay askerlik borçlanması yapmış. Emeklilik işlemleri yürütülürken, memuriyet öncesinden üçbuçuk yıllık Bağ-Kur hizmetini Emekli Sandığında birleştirmiş. Emekli Sandığı, Bağ-Kur sigortalılığı ile askerlik süresinin çakışmasından dolayı askerlik borçlanma işlemini iptal etmiş. İptal işlemi okuyucumuzun emeklilik ikramiyesini 23 yıl üzerinden almasına neden olmuş. Sosyal güvenlik sistemimiz içinde aynı süre içinde iki ayrı kurumdan hizmet kazanılması mümkün değildir. Ülkemizde "Sosyal Güvenlikte Teklik" ilkesi geçerlidir. Okuyucumuz, Bağ-Kur sigortalılığı devam ederken askerlik görevini yapmış. Askerlik sırasında sosyal güvenlikten yoksun kalmadığı için ayrıca askerlik borçlanması ile ikinci bir kurumdan veya aynı kurumdan hizmet kazanması mümkün değildir. Bilindiği gibi, askerlik görevini yapan bir kişi için Sosyal Sigortalar Kurumuna prim ödenmez ve hizmet kazanılmaz. Böyle bir işlem yapılmış olsa dahi sonradan iptal edilir. SSK'lı olanlar ancak askerlik borçlanması yaparak askerlik süresini hizmetten saydırabilirler. SSK ve Emekli Sandığı için geçerli olan bu husus, Bağ-Kur için geçerli değildir. Bağ-Kur sigortalısı olan bir kişi askere gidebilir. Askerde bulunduğu sırada vergi mükellefiyeti devam ediyorsa zorunlu olarak Bağ-Kur'a prim ödeyecektir. Sonuç olarak, okuyucumuzun askerlik borçlanma işleminin Emekli Sandığı tarafından iptal edilmesi yasal bir uygulamadır. Askerlik borçlanması iptal edilirken aynı sürelere ait Bağ-Kur hizmetleri kabul edilmiştir. Emeklilik ikramiyesinin eksik ödenmesi ile ilgili yapılacak bir işlem yoktur. SSK emeklisi bayan emekli sandığından yetim aylığı alır Ümit Genç- Sosyal Sigortalar Kurumundan emekli olan bir bayan eşinden dolayı dul aylığı almaktadır. Bu durumda babasının vefatı nedeniyle emekli sandığından yetim aylığı alabilir mi? Sosyal Sigortalar Kurumundan emekli olan bir bayan her hal ve şartta eşinden dolayı dul aylığı alabilir. Eşlerin, bir birinden dolayı dul veya ölüm aylığı almasında herhangi bir sorun yoktur. Diğer yandan kendi çalışmasından dolayı emekli olduğu sürece anne veya babasından dolayı SSK veya Bağ-Kur'dan yetim aylığı alamaz. Ancak, Emekli Sandığı Kanununa göre yetim aylığı alabilir. Emekli Sandığı Kanunu'na göre, evli olmayan dul bayan, Emekli Sandığına tabi bir çalışırsa veya Emekli Sandığından herhangi bir şekilde gelir veya aylık alırsa yetim aylığı bağlanmaz. Oysa, okuyucumuzun bahsettiği bayan SSK'dan emekli olmuş. Diğer yandan eşi SSK emeklisi iken vefat etmiş ve eşinden dolayı ölüm aylığı almaya başlamış. Babasından dolayı Emekli Sandığından ayrıca yetim aylığı alabilir. Burada dikkat edilmesi gereken konu, bu şartlar altında sadece Emekli Sandığından yetim aylığı verilir. Kendi çalışması nedeniyle herhangi bir kurumdan emekli olan bir kişi, anne veya babasından dolayı SSK ve Bağ-Kur'dan yetim aylığı alamaz. Son olarak belirtelim ki, Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği "Sosyal Güvenlik Reform Kanunu" kurumlar arasında görülen bu tür farklılıkları ortadan kaldırmaktaydı. Kazanılmış hak geri alınır mı? Neriman Aslan: 1971-1972 yılları arasında tarım işletmelerinde çalışan okuyucumuz daha sonra yurtdışına çıkış yapmış. Uzun süre çalıştıktan sonra kesin dönüş yapıyor. Tarım işletmelerinde çalıştığı sürelerin daha sonra çıkan bir Kanundan dolayı hizmetten sayılmadığını öğrenmiş. Okuyucumuza bir günlük çalışma bile yeterli olduğu halde herhangi bir hizmeti çıkmamaktadır. Kazanılmış bir hakkın sonradan geri alınıp alınamayacağını sormaktadır. Bilindiği üzere, hukukta genel bir kural vardır. Kazanılmış haklar geri alınmaz. Bu kişi hak ve özgürlüklerini korumaya yönelik bir ilkedir. Elektronik posta yolu ile sorusunu bize ulaştıran okuyucumuz sonuç olarak kazanılmış hakkın geri alınıp alınamayacağını öğrenmek istemektedir. Elbette ülkemiz bir hukuk devletidir ve kazanılmış haklar Kanunlar ile sonradan geri alınmaz. Meclisin yasama yetkisi bağımsız yargı oranınca denetlenmektedir. Meclise verilen yasama yetkisi sınırsız bir yetki değildir. Gerçekten, 1977 yılında çıkan 2100 sayılı Yasa ile daha önce Sosyal Sigortalar kapsamı dışında bulunan tarım işyerleri kapsama alınmıştır. Okuyucumuzun ileri sürdüğü gibi bu Kanun, kapsamda olan tarım işyerlerini kapsam dışı bırakmamıştır. Ortada yanlış bir bilgilendirme bulunmaktadır. 2100 sayılı Kanun ile 1 Kasım 1977 tarihinden sonra tarım işyerlerinde çalışan işçiler sigorta kapsamına alınmıştır. 1971-1972 yıllar arasında bu tür işyerleri Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamında olmadığı için okuyucumuzun hizmeti bulunmamaktadır. Hizmet tespit davası yolu ile bu çalışmalar kazanılabilir mi? Bu da mümkün değil. Kanunun vermediği bir hakkı yargı organının vermesi söz konusu olamaz. Okuyucumuza yurtdışı hizmet borçlanması yolu ile emeklilik sorununu çözmesini tavsiye ediyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.