Soru:Tahir Akyüz-İstanbul: Yaklaşık 12 yıldan beri Deniz İş Kanununa tabi gemi adamı olarak çalışıyorum. Emeklilik nedeni ile birkaç ay sonra işten ayrılacağım. Kıdem tazminatım nasıl hesap edileceğini açıklamanızı istiyorum. Normal iş kanunundan farklı statümüz olduğu için hangi haklara sahip olduğumuzu bilmiyoruz. Vereceğiniz bilgiler ile beni ve arkadaşlarımızı aydınlatmış olacaksınız. Cevap: Deniz İş Kanununa göre ödenecek kıdem tazminatı tutarı yasanın 20. maddesinde açıklanmıştır. Buna göre; gemi adamının son ücreti baz alınarak, gemi adamının her bir hizmet süresi için asgari 30 günlük ücret tutarı dikkate alınarak kıdem tazminatı hesaplanır. Kıdemin yıldan artan kısmı için orantılı ödeme yapılır. Gemi adamının son ücreti sabit ücretle mi yoksa (sefer, parça başına, akort, götürü veya yüzde usulü gibi) değişken ücretle mi çalıştığına bakılarak tıpkı İşK.nundaki esaslar çerçevesinde bulunur. Ayrıca, son ücretin hesabına asıl ücrete eki olarak sağlanan para ve parayla ölçülmesi mümkün sözleşmeler ve kanundan doğan menfaatler de katılır. Yasanın bu hükmüne göre, kıdem tazminatı giydirilmiş ücret baz alınarak saptanır. Toplam kıdemin her bir yılı için öngörülen 30 günlük ücret tutarının sözleşmeyle artırımı mümkündür. Fakat 1475 sayılı İş Kanunu'nda olduğu gibi bunun da bir sınırı vardır. Yapılan artırımın sonucu varılan miktarın (yıllık miktarın) Devlet Memurları Kanununa tabi en yüksek devlet memuruna 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemeyeceği belirtilmektedir (DenİşK. 29/XIV). Yine bir başka sınır gemi adamının T.C. Emekli Sandığı'na tabi hizmet süresi için getirilmiştir. Kıdem tazminatının T.C Emekli Sandığı'na bağlı olarak geçen hizmet süresi için ödenecek kısmı yaşlılık veya malüllük aylığının başlangıç tarihinde T.C. Emekli Sandığı Kanunu'nun yürürlükteki hükümlerine göre emeklilik ikramiyesi için öngörülen miktardan fazla olamaz. (DenİşK. 20/VII). Ancak bu son tavanın, gemi adamının aynı ya da değişik kamu kuruluşlarında sosyal güvenlik bakımından T.C. Emekli Sandığı'na tabi hizmetleri bulunduğunda uygulama alanı bulacağı belirtilmelidir. Özel kesimde veya yasaca belirtilenlere girmeyen kamu kuruluşlarında bu sınırlamanın uygulanması mümkün değildir. Gemi adamının kıdem tazminatına esas son ücreti ve kıdem tazminatı hesaplanırken (varsa) kapsamına girdiği TİS hükümlerinin de dikkate alınması gerekir. Bununla birlikte unutulmaması gereken husus, gemi adamının son ücretinin (durumuna uygun) yasal asgari ücretten aşağı olamayacağıdır. Gemi adamının ücretinin Türk Lirası olarak ödeneceğine ilişkin bir kural Deniz.İş Kanununda bulunmamaktadır. Bu yüzden tartışmasız biçimde BK. 83'deki ilkeler geçerli olacaktır. Nitekim uygulamada gemi adamlarının ücretlerinin döviz (yabancı devlet parası) olarak ödeneceğini öngören anlaşmalara sıkça rastlanmaktadır. Deniz İş Kanununa göre gemi adamının kıdem tazminatı hesaplanırken, aynı hizmet süresi için bir defadan fazla kıdem tazminatı ödendiği sonucuna götürecek bir yöntem izlenmesi yasaktır. (DenİşK. 20/IX). Kıdem tazminatının ne zaman ödeneceği Denİş Kanununda belirtilmemiştir. Kıdem tazminatını "ücret" sayılmadığından yasadaki ücretle ilgili hükümleri uygulamak da mümkün değildir. Bununla birlikte kıdem tazminatının ancak hizmet akdi son bulduktan sonra gündeme geleceği hatırlanırsa, gemi adamının kıdem tazminatının da hizmet akdi sona erdikten sonra ödenmesi gerekeceği sonucuna varılır. Fakat buna rağmen bunun hangi andan itibaren "ödenmesi gerekli" hale geleceği sorusu İşK.'daki gibi yasal bir çözüme bağlanmamıştır. Kıdem tazminatının zamanında ve gereği gibi ödenmemesi durumunda kıdem tazminatı borçlusu temerrüde düşmüş olur ve ödemede geciktiği süre için gecikme/temerrüt faizi ödemek yükümlülüğüyle karşılaşır. Yalnız Denizİş Kanununda ödenmesi geciken kıdem tazminatı için uygulanacak faizle ilgili herhangi bir hüküm yoktur. Bu yüzden Denizİş Kanunu kapsamındaki kıdem tazminatı için uygulanacak temerrüt faizi, yasal faizdir. Gemi adamının kıdem tazminatı Borçlar Kanunu'ndaki genel esaslar doğrultusunda 10 yıllık zaman aşımına tabidir.