Ökkeş Ceren-Gaziantep: İşyerimizde çalışan hamile bir bayan 6 hafta doğumdan önce 6 hafta da doğumdan sonra olmak üzere 12 hafta raporlu olduğu için çalışmadı. Biz işveren olarak bu personelimize kanunlara göre bir ödeme yapmamız gerekiyor mu? İş Kanunu'nun 70. maddesine göre hamile kadınların 6 hafta doğumdan önce ve 6 hafta doğumdan sonra olmak üzere toplam 12 hafta çalıştırılmaları yasaklanmıştır. Biz bu 12 haftalık sürede bir ücret ödememiz kanunlara göre icap ediyor mu? İş Kanunu'nda bu konuda açıklayıcı bir hüküm bulamadım.Yine İş Kanunu'nun 70. m. doğumdan 6 hafta sonra doğum yapan kadının talep etmesi halinde kendisine 6 aya kadar ücretsiz izin verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Böyle olursa doğumda geçen 12 haftalık süre ücretsiz midir? Cevap: Sizinde belirttiğiniz gibi İş Kanunu'nda hamile kadın işçilerin doğumdan önce 6 hafta ve doğumdan sonra 6 hafta olmak üzere toplam 12 haftalık süre içinde çalıştırılmaları yasaklanmıştır. Bu süreler hekim raporları ile uzatılabilir. Ancak kısaltılamaz. Bu sürede işçi çalıştırılırsa, ortaya çıkabilecek tüm zararlardan işveren sorumlu tutulacaktır. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 49. maddesinde, kendisi için doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün analık sigortası primi ödenmiş bulunan kadın sigortalıya, doğumdan önceki ve sonraki 6'şar haftalık sürede çalışmadığı her gün için geçici iş göremezlik ödeneği yani halk dilinde istirahat parası verileceği hüküm altına alınmıştır. Aynı yasanın 89. maddesinin son fıkrasında ise sigortalı kadının analığında verilecek günlük ödeneğin, günlük kazancının üçte ikisi olduğu belirtilmiştir. Yasanın bu hükümlerinden doğum yapan sigortalının gelir kaybını önlemek için SSK tarafından ödeme yapıldığı anlaşılıyor. İşveren doğum sebebiyle çalışamayan işçisine ücret ödemek durumunda değildir. Bazı işverenler gerek işçisi ile yapmış olduğu hizmet sözleşmesine dayanarak ve gerekse personelini motive etmek, dayanışma sağlamak gibi nedenlerle, istirahatli olan işçisine SSK'nın yaptığı ödeme dışında ayrıca ücret ödemektedir. Yasal bir zorunluluk olmadığı halde yapılan bu ücret ödemelerinin sigorta primine tabi olması gerekiyor. Yani işveren atıfet olarak raporlu olan işçisine ücret öderse primini ödemek zorundadır. Uygulamada karşılaşılan bir başka yöntemde, işveren istirahat süresince çalışamayan işçisine çalışmış gibi ücret ödemektedir. Ancak sigortalının SSK'dan alacağı geçici iş göremezlik ödeneğini ise işçiden almaktadır. Veya işçinin ücreti ile SSK tarafından yapılan ödeme arasındaki farkı işçi gelir kaybına uğramaması için ödemektedir. Bu yöntemler daha çok hizmet sözleşmesinde karara bağlandığı için uygulanmaktadır. Sizin sorunuza dönersek işçiniz ile aranızda bu kurallar sözleşmeye konmadıysa doğum nedeniyle istirahatli olan sigortalınıza herhangi bir ücret ödeme mükellefiyetiniz yoktur. İş Kanununda doğum yapan kadın işçilere doğumdan sonraki 6 haftadan sonra, sigortalının talep etmesi durumunda 6 ay süreyle ücretsiz izin verilmesi hüküm altına alınmıştır. Söz konusu ücretsiz izin ile 6 haftalık istirahat süresi arasında bir bağlantı yoktur. Eğer doğum yapan işçi doğumdan 6 hafta sonra 6 aylık süreyle ücretsiz izin talebinde bulunursa işveren bu izni kullandırmak zorundadır. Ancak işveren bu süre içinde herhangi bir ücret ödeme yükümlülüğü altında değildir. Kısa soru ve cevaplar Turgay Doğan- Verdiğiniz bilgilere göre 17 ay sigortasız çalışmışsınız. Anonim şirketler tüzel kişiliğe haizdirler. Çalışanların nasıl ve ne zaman sigortalı olacağını patronlar değil yasalar belirler. Ancak bir yanlışlık olduğunu düşünüyorsunuz. Yapmanız gereken işten çıkmadan hemen ilgili Sigorta Müdürlüğü'ne müracaat ile çalışmanızı tespit ettirmektir. Bunu yapmazsanız ücret bordrosu, imzaladığınız fatura, gider pusulası vb. belgelerin fotokopilerini alınız. İleride açacağınız hizmet tespit davasında bu belgeler delil olarak lehinize kullanılacaktır. Hizmet tespit davasında hak düşürücü süre işten ayrıldığınız yılın sonundan itibaren 5 yıldır. İşveren ile aranızda hizmet sözleşmesi var ise ve ne kadar ücret alacağınız, ne zamanlar ne kadar ücret artışı olacağı yazılı ise almadığınız fark ücret tutarlarını talep etme hakkınız vardır. Aksi halde ortaklardan birisi ile yaptığınız anlaşma ikiniz arasında kaldığı için ve bu kişi öldüğünden yapacak bir şey kalmıyor. Ergün Öztürk- Eşiniz normal şartlarda 2002 yılı içinde en az 5000 gün prim ödeyerek emekli olacaktı. Ancak verilerinize göre gün sayısı çok az. Bundan sonra yapması gereken prim ödeme gün sayısını en az 3600 güne tamamlayıp 50 yaşını beklemesidir. 3600 gün sayısı ile 50 yaşını ikmal ederek yaş haddinden emekli olabilir. Veya en az 5000 gün prim ödemsini tamamlayarak emekli olabilir. N.Gülyeşil-Siirt: Yurtdışında iken Bağ-Kur'a prim ödemişsiniz. Ödemenizin devam edip etmediğini belirtmemişsiniz. Ancak Bağ-Kur yasasına göre emeklilik şartlarını yerine getirerek emekli olabilirsiniz. Hem yurtdışında bulunup hemde SSK sigortalısı olmanıza imkân yoktur. Kesin dönüş yapınca hizmet borçlanması yapabilirsiniz. Kesin dönüş yaptıktan sora SSK'dan emekli olmanız daha kolay olacaktır. Kıdem tazminatı tavanı değişti Kamu çalışanlarına 1 Temmuz 2001 tarihinden geçerli olarak yapılan yüzde 5 zam ile birlikte kıdem tazminatı tavan tutarı da yüzde 5 arttı. Önceden 768 milyon 100 bin liar olan kıdem tazminatı tavanı 1 Temmuz 2001 tarihinden geçerli olarak 807 milyon 500 bin liraya yükseldi. Kıdem tazminatı tavanın son aylardaki tutarı aşağıya alınmıştır. 15.05.2001 - 14.06.2001 arası ......: 730.700.000.- 15.06.2001 - 30.06.2001 arası.......: 768.100.000.- 01.07.2001 - ...............................: 807.500.000.- TL