İdari para cezası

Selami Özatağ-Kütahya: Ücret bordrolarını işçilere imzalatmadığım gerekçesi ile Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan 537.000.000 lira idari para cezası aldım. Ücret bordrolarının imzasız olması nedeniyle verilen bu cezanın yasal bir dayanağı var mıdır? Ayrıca işçilere ücret ödemelerini yaparken ücret pusulası imzalatmaktayız. Bu gider pusulalarının imzalı olması yeterli değil midir? Yapacağım itiraz ret edilirse hangi mahkemede ne kadar süre içinde dava açmam gerekmektedir? Ücret bordrolarına dikkat Cevap:Ücret tediye bordrolarında bulunması gereken hususlar Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 23. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre ücret bordrolarında; a) İşyeri sicil numarası, b) Bordroların ilişkin olduğu ay, c) Sigortalının adı-soyadı, d) Sigortalının sicil numarası, e) Ücret ödenen gün sayısı, f) sigortalının günlük kazancı, g) Ödenen ücret tutarı, h) Ücretin alındığına dair sigortalının imzası. Bu hususların tümünü ihtiva etmeyen ücret tediye bordrolarının geçerli sayılmayacağı mezkur yönetmeliğin aynı maddesinde yazılmıştır. Makbuz ödemeleri geçerli Ancak maddenin devamında, makbuz mukabilinde veya banka aracılığı ile yapılan ödemelerde ücret tediye bordrosundaki imza ve mühür şartı aranmayacağı hüküm altına alınmıştır. Sizin sorunuzun ilk bölümüne dönersek, işçilerinize gider pusulası veya ücret pusulası imzalatarak yapmış olduğunuz ücret ödemeleri Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin 23. maddesinin son fıkrasındaki "makbuz mukabilinde" yapılan ödeme sayılacağından ayrıca ücret ödeme bordrolarının imzalatılmasına gerek yoktur. Dolayısıyla size uygulanan idari para cezası yersizdir. Ücret bordrosunun imzasız olması nedeniyle uygulanan ceza bir inceleme neticesinde oluşmuştur. İncelemeyi yapan Sigorta Müfettişine ücret ödemelerini makbuz imzalatarak yaptığınızı bildirmiş olsaydınız para cezasına muhatap olmazdınız. Ayrıca inceleme yapan müfettişin sizi uyarması gerekirdi. Para cezasına itiraz 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu uygulamasında idari para cezalarının miktar ve uygulama şekli ile itiraz mercileri 140. maddede düzenlenmiştir. Söz konusu maddenin 8. fıkrasında; İdari para cezasına tebliğ tarihinden itibaren (7) gün içinde Kuruma ödeneceği veya aynı süre içinde Kurumun ilgili ünitesine itiraz edilebileceği belirtilmiştir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren (7) gün içinde yetkili sulh ceza mahkemesine başvurabilirler. Mahkemeye başvurulması cezanın takip ve tahsilini durdurmaz. Bu hükümler karşısında ilk yapmanız gereken cezayı size tebliğ eden Sigorta Müdürlüğü'ne (7) gün içinde itiraz etmenizdir. Sigorta Müdürlüğü'ndeki itiraz komisyonu normal şartlarda itirazınızı yerinde bulup konun tekrar incelenmesini talep etmesi gerekmektedir. İtirazınıza olumlu cevap verilmediği takdirde yine (7) gün içinde bulunduğunuz yerdeki sulh ceza mahkemesine başvurmanız gerekmektedir. Prim tecilinde karışıklık Sosyal Sigortalar Kurumu'nun ödeme zorluğu çeken mükellefler için getirdiği ödeme kolaylığının, yayınlanan genelgenin yetersizliği ve açık olmaması nedeniyle mükellefler sıkıntıya girmektedir. SSK'nın 30 Nisan tarih 16-244 ek sayılı genelgesi ile yürürlüğe giren, ödeme kolaylığında istenen teminatlarla ilgili sigorta müdürlüklerinin farklı uygulamaları şikayetlere neden olmaktadır. Bilindiği gibi, genelge, SSK'ya borcu olanların birikmiş borçlarına 3 oranında tecil faizi uygulanmasını ve Haziran 2001 tarihinden başlayarak 18 ay taksitlendirilmesini öngörüyordu. Kuruma borçları birikmiş olan bir çok işverenin bu fırsattan yararlanmak üzere başvurularını yapmaya devam etmektedirler. Ancak genelge ile 1 milyar liralık borçların üstündeki borçlarda teminat alınması istenmiştir. Sigorta müdürlüklerinin bazıları mükelleflerden, bu teminatların geçerli olduğunu ispatlanması istemektedirler. Yaklaşık iki ay önce Maliye Bakanlığı'nın vergiler için getirdiği ödeme kolaylığında teminat veren kişinin ayrıca bunları ispatlama yükümlülüğü yoktu. Verilen beyan yeterli kabul ediliyordu. SSK'nın genelgesinde bu konuda açıklık olmadığı için, sigorta müdürlüklerinde mükelleflere verdikleri teminatın ispatını istemektedirler. Teminatın ispatı ise zaman alıcı bir süreçtir. Genelgeye göre başvuru süresi 31 Mayıs'ta sona ermektedir. Bir an önce SSK Başkanlığı'nın sigorta müdürlüklerine teminat beyanının yeterli olduğu konusunda yazılı bir talimat göndermesi gerekmektedir. Aksi halde tecilden beklenen yarar elde edilemeyecektir.