Soru-Yalçın Akyüz: 2001 yılından beri çalıştığım işyerinden gerekçesiz olarak çıkarıldım. Kıdem ve ihbar tazminatım hesaplanıp tarafıma bir miktar para ödendi. Hesap pusulasında kıdem tazminatından vergi kesintisi yapılmadığı halde ihbar tazminatından vergi kesintisi yapılmış. Bu uygulama doğru mudur? Eğer vergi kesilecekse kıdemden de kesilmesi gerekmez miydi? Bu işin doğrusu nedir? Cevap: Gelir Vergisi Kanunu kıdem tazminatını gelir vergisinden muaf tutmuştur. Kıdem tazminatı bir işsizlik tazminatı olarak yorumlanmakta ve gelir vergisinden müstesna tutulmaktadır. Kıdem tazminatı işçinin son aldığı 30 günlük brüt ücret üzerinden hesaplanır. Sigorta primi ve gelir vergisi kesintisi yapılmaz. Sadece binde altı damga vergisi kesilir. İhbar tazminatına gelince; Bilindiği gibi; 4857 sayılı İş Kanununa göre, süresi belirli olmayan hizmet akitlerinin feshinden önce durumun diğer tarafa ne zaman ve ne kadar süre içinde bildirileceği düzenlenmiştir. Bildirim önelleri olarak bilinen bu süreler işçinin kıdemine göre değişmektedir. Süresi belirli olmayan sürekli hizmet akitlerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir. İş Kanununda bildirim süreleri şu şekilde düzenlenmiştir; Hizmet Akdi; a)- İşi altı aydan az sürmüş işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra, b)- İşi altı aydan bir buçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra, c)- İşi bir buçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra, d)- İşi üç yıldan fazla sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra, Feshedilmiş sayılır. Bu süreler asgari olup sözleşmeler ile artırılabilir. Bildirim şartına uymayan taraf (işveren veya işçi) bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat (ihbar tazminatı) ödemek zorundadır. İş Kanunu, işverenin, işçinin ihbar önellerine ait ücretini peşin vermek suretiyle hizmet akdini hemen feshedebileceği hüküm altına almıştır. Bu durumda işçiye ödenecek tazminat tutarının hesabında da bildirim önelleri dikkate alınacaktır. İşveren, işçinin ücretlerini peşin ödeyerek hizmet sözleşmesinin sona erdiğini bildirmesi halinde sözleşme sona ermiş demektir. Bildirim süresi artık işlemediği için, bu süre içinde kazanılacak ikramiye, kıdem tazminatı, toplu sözleşme zammı gibi haklardan yoksun kalması sözkonusu olacaktır. İş Kanunun 17. maddesinde "Bildirim şartına uymayan taraf (işveren veya işçi) bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat (ihbar tazminatı) ödemek zorundadır" hükmü yer almaktadır. Kanunda açıkça ihbar tazminatının ücret olduğu belirtilmiştir. İşçiye yapılacak ödeme "önellere ilişkin ücret tutarında" olacaktır. Yapılan ödeme önellere ilişkin ücret tutarına göre belirlenen ancak tazminat olarak nitelendirilen bir ödemedir. Bu açıklamalardan anlaşılacağı gibi ihbar tazminatı olarak işçiye yapılacak ödemelerden Gelir vergisi Kanununun 94. maddesine göre stopaj yapılması gerekmektedir. Tekrar edelim ki, hem kıdem hem de ihbar tazminatı damga vergisine tabidir.