Bilindiği gibi 5664 sayılı Kanun ile Konut Edindirme Yardımlarının (KEY) hak sahiplerine geri ödenmesine karar verildi. Konut Edindirme Yardımı hesaplarının tasfiyesini öngören söz konusu Kanun TBMM'de kabul edildi. Kanuna göre, geri ödemelerin 2008 yılı içinde yapılması gerekiyor. Nereden çıktı bu KEY hesapları diyebilirsiniz. 3320 sayılı Kanun ile 1 Ocak 1987 - 31 Aralık 1995 yılları arasında memurlar ile işçilerin emeklilerine konut edindirme yardımı yapılması öngörülmüştür. Söz konusu yardımın yapılabilmesi için çalışanların ücretlerinden Konut Edindirme Yardımı adı altında kesinti yapıldı. 1996 yılı başından itibaren KEY kesintisine son verilmesine rağmen, 1987-1995 yılları arasında yapılan kesintiler hak sahiplerine geri ödenmedi. Aslında bu hesapların emeklilik aşamasında kapatılması gerekiyordu. Yani, işçi veya memur emekli olurken KEY yardımını alması lazımdı. Kayıtların yetersiz olması ve kesilen paraların kayıp olması buna engel oldu. Aradan geçen 11 yıl sonra bu hesapların tasfiyesi gündeme alındı. Hesap AK Parti'ye kaldı Geçmiş dönemden kalan ve 15 Katrilyonun üzerinde para biriken tasarrufu teşvik paraları da bir süre çalışanlara ödenmedi. 31 Mayıs 2000 tarihinde kesinti yapılmasına son verilmesine rağmen ancak 2003 yılında Başbakan R. Tayyip Erdoğan'ın devreye girmesiyle tasarruf paraları 10 taksit halinde tasfiye edildi. Tasarruf kesintisine son verildiği dönemde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yapan Yaşar Okuyan bu paraların kayıp olduğunu, geri ödeyemeyeceklerini açıklamıştı. Aradan geçen iki yıldan sonra çalışanların parasını bulmak isteyenler buldu. Hak sahiplerine de haklarını verdi. Tasarruf paralarını yok edenler, bankaları batırıp kaçanlar, KEY hesaplarını buharlaştıranlar seçim öncesi meydanlarda eski düşmanlarının arkasında yer kapmaca oynadılar. Ancak, halk gereken dersi hepsine birden verdi. Konumuza dönecek olursak, yine Başbakanın özel iradesiyle KEY kesintilerinin de hak sahiplerine verilmesi için Kanun çıkarıldı. KEY ödemleri tasarrufu teşvik gibi kolay olmayacak. Öncelikle kimlerin hak sahibi olduğunu tespit etmek çok güç. KEY ödemesi yapılan çalışanların banka bildirimlerini ve ödemelerini SSK'ya vermeleri gerekiyordu. Aradan çok uzun seneler geçmiş olması nedeniyle bu hesaplar ve ödeme makbuzlarının çok önemli bir kısmı zayi olmuş. SSK'nın uygun ve yeterli arşivleme sisteminin olmaması bunun başlıca nedenidir. Kayıp ve zayi olan kayıtlar dışında mevcutların sıralanması, düzene konması ve işlenmesi, kime ne kadar ödeme yapılacağının belirlenmesi açısından son derece önemli olmasına rağmen burada da çok ciddi sorunlar var. Kanunda bu işlemlerin yapılması için ihale yolu ile dışarıdan yardım alınması hükme bağlanmış. Bu işin de çok kolay olmayacağı açık. KEY hesapları ile ilgili bu karışıklık birçok itirazı ve davayı beraberinde getirebilir. SSK kayıtları ödemeyi kolaylaştırır Kayıtlar eksik, kayıp, düzensiz vs de KEY hesapları tasfiye edilmemeli mi? Hak sahiplerine hakları verilmemeli midir? Hayır. Kesinlikle böyle değil. Mutlaka bu hesaplar da kapatılmalıdır. Devlet olmanın gereği hak sahibine hakkını vermektir. Peki nasıl verilebilir? Bilindiği üzere, 3320 sayılı Kanuna göre 10 ve daha fazla işçi çalıştıran işyerleri Konut Edindirme Yardımı kesintisine tabiydi. Daha az işçi çalıştıran veya bu tür işyerlerinde çalışan işçilerden konut edindirme yardımı kesintisi yapılmamıştır. İşte, işçiler açısından bakacak olursak, 1987-1995 yılları arasında 10 ve daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinin listesi sigorta bildirimleri nedeniyle SSK bilgi işlem sisteminde bulunmaktadır. Parasının ödenip ödenmediğine bakılmaksızın SSK kayıtlarında 10 ve daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde çalışan herkese KEY ödemesi yapılabilir. Bu işin içinden çıkmanın en kolay yolu bu görünüyor. Burada akla ilk olarak KEY kesintileri brüt ücret üzerinden yapılıyordu. SSK primleri ise sigorta tabanı ile tavanı arasında yapılıyordu. Tavanı geçenlere daha az ödeme yapılması söz konusu olacaktır. Bu doğrudur. Ancak, bu yolu izlemememiz halinde karşılaşılacak sorun daha büyük olacaktır. İkinci olarak KEY ödemesi işveren tarafından yapılmayan işçilere de ödeme yapılmış olacaktır. Evet, bu da doğru. Ama, işçinin ücretinden KEY kesintisini işverenin yapıp bankaya yatırması gerekiyordu. Kesinti yapıldığı halde işveren yatırmadıysa işçinin suçu nedir. Bunların zamanında denetlenip işverenlerden alınması gerekmez miydi? Biz buradan işlerin kolaylaşması için Kurum yetkililerine ve Çalışma Bakanlığına bir öneri sunuyoruz. Umarız dikkate alınır ve Kanunda bu görüşler doğrultusunda değişiklik yapılarak hak sahiplerine KEY ödemleri en kısa sürede yapılır. Aksi halde çok büyük karışıklık ve mağduriyetlerle karşı karşıya kalınacağının bilinmesi gerekir.