M.Yücel: Yaklaşık bir yıl önce Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan malulen emekli oldum. Bir yakınımın yanında hafif bir işte çalışmak istiyorum. Ancak, malulen emeklilerin çalışmayacağı, aksi halde malullük aylığının kesileceği söyleniyor. Başka bir tanıdığım geçirdiği iş kazası sonucu malulen emekli oldu ve çalışmaya devam ediyor. Benim çalışmamda bir sakınca olup olmadığını öğrenmek istiyorum. Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan malulen emekli olan sigortalıların çalışması mümkün değildir. Malul olmak demek, çalışma gücünün en az üçte ikisinin kaybedilmiş olması demektir. Kanun koyucu bu durumda olan kişilerin çalışmasını yasaklamıştır. Malullük aylığı alırken normal veya sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanların malullük aylığı kesilmektedir. Yeniden aylık bağlatabilmek için tekrar malullük kararının çıkarılması gerekir. Malullük sigortası ile iş kazası sigortasını birbirine karıştırmamak gerekir. İş kazası sonucunda belirli bir oranda meslekte kazanma gücünü kaybeden sigortalıya iş kazası sigorta dalından aylık bağlanır. Teknik olarak bu aylığın ismi sürekli iş göremezlik geliridir. Bu kişilerin iş kazası sigortasından aylık alırken sigortalı olarak çalışmalarından yasal bir engel yoktur. Eğer iş kazası sonucu sakatlık oranı yüzde 60 ve üzerine çıkarsa, iş kazası sigorta kolu dışından bu kişilere ikinci bir aylık olarak prim ödeme gün sayısı da yeterliyse, malullük aylığı bağlanır. Bu kişiler aynı anda hem iş kazası sigortasından hem de malullük sigortasından aylık alırlar. İşte bu kişilerin çalışmaya devam etmeleri halinde malullük aylıkları kesilir. Sonuç olarak iş kazası sonucu aylık alan tanıdığınız kişinin malullük sigortasından ikinci bir aylık bağlanmadığı sürece sigortalı olarak çalışmasında bir sakınca yoktur. Hatta bu kişiler ileride yaşlılık sigortasından emeklilik şartlarını da tamamlayarak emekli olabilirler. Siz malul sayıldığınız ve malullük sigortasından aylık aldığınız sürece çalışamazsınız. Çalışmaya başladığınız anda aylığınız kesilir. Devlet memurları ile Bağ-Kur sigortalıları malulen emekli olduklarında sigortalı bir işte çalışabilmektedirler. Bu kişiler Sosyal Sigortalar Kurumu'na sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edebilirler. Sosyal güvenlik kurumları arasında bu tür farklılıkların olması vatandaşlar arasında ayrımcılığa sebep olmaktadır. Sosyal güvenlikte tek çatı sisteminin bu ayrımcılığa son vereceğini umuyoruz. Eksik gün bildirimine itiraz A. Sancak-İş yerimizde 30 günden az çalışan sigortalıların eksik gün bildirim nedenlerini ek-8 formu ekinde SSK Sigorta Müdürlüğü'ne posta yolu ile gönderdik. Yaklaşık üç ay sonra eksik gün bildirim formunun ekinde belgeler olmadığı gerekçe gösterilerek, çalışmaların 30 güne çıkarılması için ek aylık prim ve hizmet belgesi talebini içerir bir yazı aldık. Sigorta Müdürlüğü ile yaptığımız görüşmelerde postaya verilen zarfın içinde eksik gün bildirim belgelerinin çıkmadığı, bunun için eksik günlü işçilerin 30 güne tamamlanacağı ve para cezası uygulanacağı söylendi. Bu durumda ne yapabiliriz. Belgelerin sigorta müdürlüğünde kaybolması ihtimali yok mudur? Cevap: Karşı karşıya bulunduğunuz sorun gerçekten zor bir konu. Bildiğiniz gibi eksik gün bildirimi için sadece ek-8 formunun verilmesi yeterli değildir. Bununla birlikte, sigortalıların çalışmalarının neden eksik olduğunu gösteren belgelerin de ek-8 formu ekinde ilgili sigorta müdürlüğüne verilmesi gerekir. Bu belgeler, sağlık raporu, kısmi istihdam sözleşmesi, puantaj kaydı, yarım zamanlı çalışma sözleşmesi gibi belgelerdir. Postaya verilen belgelerin mutlaka iadeli taahhütlü veya APS yolu ile gönderilmesi gerekir. Buna rağmen belgeler eksik çıkabilir. Bunun iki sebebi vardır. Postaya verirken siz ek belgeleri vermeyi unutmuş olabilirsiniz. İkinci olarak, sizin de ileri sürdüğünüz gibi ilgili müdürlükte kaybolmuş olabilir. Herhangi bir kuruma posta yolu ile gelen zarf açıldığında eklerde eksiklik olması halinde üzerine not düşülüp ek belgelerin çıkmadığının tespiti yapılması ve gönderen birime yazı ile göndermesi için haber verilmesi gerekir. Bahsettiğiniz olayda bu yolun izlenmemiş olması halinde konu yargıya intikal edecektir. Tabii ki, son sözü yargı söyleyecektir. Eğer, ilgili müdürlük bu tespitleri yapmadan ceza uygulamaya giderse konu mahkeme tarafından değerlendirilecektir. Bu çerçevede mahkemeye gidip gitmeyeceğinize karar vermelisiniz. Bağ-Kur'da boş geçen süreler sayılmaz N. Tuncer: 1985 yılında SSK sigortalısı oldum ve 38 gün prim ödedim. Daha sonra 1988 yılında Bağ-Kur'a girdim ve halen düzenli olarak devam ediyorum. Benim başlangıcım 1985 yılı kabul edilir mi? Cevap: Verdiğiniz bilgilere göre, son olarak Bağ-Kur sigortasına tabi olarak prim ödemektesiniz. 1985 tarihinde SSK'ya tabi olarak çalışmaya başladığınız tarih sigorta başlangıcıdır. Ancak, SSK'ya 38 gün prim ödeyip ara verdiğiniz için Bağ-Kur'da Sadece 38 gün hizmetiniz dikkate alınır. Bağ-Kur'da sigortalılık süresi değil hizmet süresi yani prim ödenen süreler emeklilik işlemlerinde değerlendirmeye alınır. Bunun dışında ara boşlukları hesaplanmaz. Bağ-Kur açısından 1988 yılından geriye 38 gün daha çekilir ve emekliliğiniz bu şekilde hesaplanır. Eğer SSK'ya devam etmiş olsaydınız, sigortalılık başlangıcınız 1985 yılı olarak kabul edilecekti.