Ücret garanti fonunu biliyor musunuz?

A -
A +

İşverenler ile işçiler arasında meydana gelen uyuşmazlıkların başında ücret alacağı gelmektedir. İşveren, çoğu zaman ekonomik şartların bozulması sebebiyle işçisinin ücretlerini ödeyemez duruma düşer. İşçi ücretlerinin ödenmemesi, işverenin iflası, konkordato ilan etmesi gibi sebeplere dayanacağı gibi, bazı durumlarda işçi ile işveren arasında ortaya çıkan uyuşmazlık sonucu da olabilir. İşverenin ekonomik sebeplerden dolayı işçi ücretlerini ödemekte acze düşmesi halinde işçinin kaybını önlemek için 4857 sayılı İş Kanunu'nda "Ücret Garanti Fonu" oluşturulması hüküm altına alınmıştır. Böylece, ücret garanti fonu iş hukukumuza girmiştir. İş Kanunu'nun 33'üncü maddesine göre; "işverenin konkordato ilan etmesi, işveren için aciz vesikası alınması veya iflası sebepleriyle işverenin ödeme güçlüğüne düştüğü hallerde geçerli olmak üzere, işçilerin iş ilişkisinden kaynaklanan son üç aylık ücret alacaklarını karşılamak amacı ile İşsizlik Sigortası Fonu kapsamında ayrı bir Ücret Garanti Fonu oluşturulur. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Kanunun bu maddesine istinaden, 18 Ekim 2004 tarihinde Ücret Garanti Fonu Yönetmeliğini çıkarmıştır. Söz konusu yönetmelikle "Ücret Garanti Fonu" kurulmuştur. Fon, Yönetim Kurulunun kararları çerçevesinde, İşsizlik Sigortası Fonu kapsamında işletilip ve yönetilmektedir. Fonun gelirleri Ücret Garanti Fonu gelirleri, işverenlerce işsizlik sigortası primi olarak yapılan ödemelerin işveren payının yıllık toplamının yüzde biri ile bu primlerin değerlendirilmesinden elde edilen kazançlardan oluşmaktadır. Yönetmeliğe göre, Sosyal Sigortalar Kurumunca İşsizlik Sigortası Fonu'na aktarılan işveren payının yüzde biri, Fon adına farklı bir hesapta takip edilecek.Ücret Garanti Fonu, işsizlik sigortası fonu kaynaklarının değerlendirilmesine ilişkin usul ve esaslar çerçevesinde değerlendirilmektedir. Bilindiği gibi, işsizlik sigortası fonu 2000 yılından itibaren uygulamaya konmuştur ve bu gün itibarıyla fonun toplam varlığı yaklaşık 17 katrilyon liraya ulaşmıştır. Bu verilere göre, işsizlik sigortası fonunun çok iyi yönetildiği anlaşılmaktadır. İşsizlik sigortası fonundan yararlanma şartlarının çok ağır hükümler içermesi nedeniyle fonun kaynaklarının bu büyüklüğe ulaştığı söylenebilir. Ancak, fon yönetiminin başarısını da inkar etmemek gerekir. Ücret garanti fonuna başvuru İşverenin ödeme güçlüğüne düştüğü hallerde, işçinin aylık ücretlerini alamaması nedeniyle, ücret alacağı bulunan işçi fona başvuracaktır. Başvurular "işçi alacak belgesi" ile yapılacaktır. İşçi alacak belgesinde son üç aylık ücretlerinin ödenmediğini gösterilmesi gerekir. İşçinin ücret garanti fonuna müracaat edebilmesi için, mutlaka iş sözleşmesinin sona ermesi gerekmemektedir. İş sözleşmesi devam ederken, yani işçi işyerinde çalışırken üç ay ücretini alamadığı takdirde ücret garanti fonuna başvurabilir. Çoğunlukla iş sözleşmesi devam ettiği halde, işverenin ekonomik zorluklar içine düşmesi sonucu ücretler ödenememektedir. İşçi alacak belgesi ile birlikte aşağıdaki belgelerinde fon yönetimine sunulması gerekir: İcra ve İflas Kanununun uyarınca İcra Dairesinden alınan aciz vesikası belgesi, İflasın açılmasına dair mahkeme kararının tasdikli sureti, İcra tetkik merciince verilen konkordato mühleti kararının tasdikli sureti. Nereye başvurulacak? Yanında çalıştığı işvereninden üç aylık ücretini alamayan işçiler yukarıda açıkladığımız belgeler ile birlikte İş ve İşçi Bulma Kurumuna başvuracaklar. Ücret Garanti Fonunun primlerinin toplanması ve toplanan kaynakların işletilmesi İş ve İşçi Bulma Kurumu aracılığı ile yapılmaktadır. İş ve İşçi Bulma Kurumu birimleri, işçinin ücret alacak başvuru tarihinden itibaren en geç otuz gün içinde işçiye, son üç aylık ücret alacağını ödeyerek durumu ivedilikle, ilgili icra-iflas müdürlüklerine veya konkordato komiseri ile işverene bildirmesi gerekir. İşçi, aynı işverenle olan iş ilişkilerinde aciz vesikasına dayanarak Ücret Garanti Fonundan bir kez yararlanabilir. İşverenin işsizlik sigortası primi ödememiş olması işçinin ücret garanti fonuna başvurmasına engel teşkil etmez. Buraya kadar yaptığımız açıklamalardan görüleceği üzere, işverenin herhangi bir nedenle ekonomik krize düşmesi sonucu işçinin ücret alacak hakkını kaybetmemesi için Haziran 2003 yılında yürürlüğe giren İş Kanunu ile "ücret garanti fonu" oluşturulmuştur. Söz konusu fon ile işverenlere yeni bir maliyet getirilmemiş, işsizlik sigortası fonundan ücret garanti fonuna aktarım yapılması sağlanmıştır. İşverenin iflası gibi nedenlerden dolayı ücretlerini alamayan işçiler için bir garanti olan fonun kapsamının daha genişletilmesi ve tanıtımının yapılması gerekmektedir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.