Ülkemizden 1960'lı yıllarda Almanya'ya işçi olarak başlayan göç dalgası, daha sonra öncelikle Avrupa'nın birçok ülkesine devam etmiştir. Yurt dışına çalışmaya giden vatandaşlarımızın göç akını Avrupa ile sınırlı kalmadı. Bugün dünyanın her yerinde ekmeğini kazanmaya çalışan işçilerimizi bulmak mümkün. Yurt dışında çalışan vatandaşlarımızın geri dönüş yaptıkları zaman sosyal güvenlikten yoksun kalmamaları için önce 1978 yılında 2147 sayılı Kanun ile yurt dışında geçen çalışmalarını borçlanarak hizmetten sayılmasına imkan tanınmıştır. Söz konusu Kanunun eksik ve yetersiz kalması üzerine 1985 yılında 3201 sayılı "Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun" çıkarılmıştır. Halen yürürlükte olan 3201 sayılı Kanun çerçevesinde yurt dışında bulunan vatandaşlarımız borçlanma yaparak yurda dönüşlerinde emekli olmaktadırlar. Günlük 2 dolar az bulundu Bilindiği gibi 3201 sayılı Kanun yürürlüğe girdiğinde yurt dışı borçlanması günlük bir dolar olarak uygulanmaktaydı. 1997 yılı içinde Bakanlar Kurulu tarafından yurt dışı borçlanması günlük 2,5 dolara çıkarıldı. Yurt dışında çalışan vatandaşlarımızdan gelen tepki neticesinde günlük borçlanma miktarı 2 dolara düşürüldü. Aslında her şey yolunda giderken yurt içinden çeşitli kesimlerden günlük 2 dolar olan borçlanma miktarının çok az olduğu dillendirilmeye başlandı. Şöyle ki; Bir aylık yurt dışı borçlanması: 2 x 30 = 60 dolar x 1.350 = 81.00 YTL ediyor. Oysa yurt içinde isteğe bağlı sigortaya prim ödeyen vatandaşlarımız aylık asgari 123 YTL ödeme yapıyor. 123 / 1.350 = 91.11 dolar isteğe bağlı prim miktarıdır. Ülke içinde asgari ücretle çalışan bir vatandaşımız ise yaklaşık 170 YTL aylık sigorta primi ödemektedir (işveren hissesi dahil.) Bu da yaklaşık 126 dolara tekabül ediyor. Rakamları yorumlayacak olursak; yurt dışında çalışan vatandaşlarımız isteğe bağlı sigortaya prim ödeyenlere göre günlük bir dolar, asgari ücretten çalışanlara göre ise günlük yaklaşık 2 dolar daha az prim ödeyerek hizmet kazanmaktaydı. Bu durumun birinci sebebi dolar kurunun son üç yıl içinde sürekli düşüş göstermesidir. Ancak, kabul etmek lazım ki yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın geliri sabittir. Ödemelerini döviz üzerinden yaptıkları için dolar kurundaki düşüşten doğan kur farkını telafi edecek gelirleri yoktur. Artışa tepki büyük Bakanlar kurulu 10 Mayıs 2005 tarihli Resmi Gazete'de yayımladığı kararıyla yurt dışı borçlanma miktarını günlük 5 dolara çıkardı. Böylece, 5 x 30 = 150 X 1.350 = 202.5 YTL aylık yurt dışı borçlanması için ödenmeye başladı. Bu tutar görüleceği gibi isteğe bağlı prim tutarının asgarisinin yaklaşık 1,5 katı iken asgari ücretten çalışan bir işçinin ödediği prim miktarının da günlük bir dolar civarı üzerine çıkmıştır. Yurt dışında çalışan vatandaşlarımız haklı olarak bu uygulamaya isyan etmektedirler. Vatandaşlarımız ile yaptığımız görüşmelerde evet bir artış yapılmalıydı. Kabul ediyoruz. Ancak yüzde 250 artış çok fazla oldu diyorlar. Borçlanma miktarı 3 dolara düşüyor Gelen tepkiler doğrultusunda hükümetimiz harekete geçti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına verilen talimat doğrultusunda yurt dışı borçlanmasına makul bir çözüm bulunması istendi. Çalışma ve Sosyal Bakanlığı'nda halen yürütülen çalışmalara göre, günlük yurt dışı borçlanma miktarı 3 (üç) dolara indirilecek. Bu 3 dolar asgari borçlanma miktarı olacak. Yurt dışında çalışan ve borçlanma yapmak isteyen vatandaşlarımız günlük asgari üç dolardan borçlanabilecekler, ancak, isteyenler daha fazla ödeme yaparak emekli aylığını artırabilecek. Yani, yurt dışı borçlanmasına da alt ve üst sınır getirilecek. İsteyenler alt ve üst limitler arasında istediği miktardan borçlanma yapabilecek. Henüz taslak aşamasında olan bu çalışmanın bir an önce yürürlüğe konması gerekiyor. Zira, yurt dışında çalışan vatandaşlarımız borçlanma miktarının günlük 5 dolara çıkarılmasından sonra bir infial yaşamaktadırlar. Hükümetimizden bir an önce yurt dışında çalışan vatandaşlarımızın bu mağduriyetlerinin giderilmesini bekliyoruz.