Angarya bitti

A -
A +

Hepi topu bir tane sıkı maç oynadık. Onu da kaybettik. Tamam, biz yorgun ve bıkkınız, onlar ise dünyanın kupasına ramak kala maçını oynuyorlar. Bu da oynadığımız oyun ve verdiğimiz mücadele ile bizi iyi gibi gösterebilir. Ancak, Amerika'nın oyunu biraz sıkıştırdığında orta sahamızın ve savunmamızın bütün ayıplarımızı göstermesi bizim henüz o düzeylerde düşünemediğimizi gösterir. Dikkat edin "oynayamadığımızı" demiyorum, "düşünemediğimizi" gösterir diyorum. Arda'dan başka, dünya piyasasına sunacak başka bir ürünü olmayan ve hocası bir önceki hocanın on misli parayla saha kenarına gelemeyecek durumda olan bir takımın bu kadarcığı bile başarıdır. Şimdi diyeceksiniz ki Dünya Kupası'na gidebilen bir Amerika ile oynadık. Ben de derim ki, O Amerika'ya iki gün önce 4 atan Çek'leri yenmiştik. Yani futbolda o onu yenerse, ondan daha iyidir demek olmuyor. Bu ulufe seyahatte oyuncuların hiçbir hazırlık yapmadığını ve gençliklerinden on gün çalındığına inanıyorum. Hiddink ile tanışma operasyonu Türkiye'de de yapılabilirdi. Neticede biz en babası Hannover'da oynayan ve İngiltere 2. Ligi'nde filan gezinen bir oyuncu grubuna yenildik. Bunun için de Hiddink'e 10 milyon euro filan vermeye gerek yoktu. Dün geceki maçın ön liberosunu ve oyun kurgusunu hiç tartışmıyorum. Çünkü çocukların aklı bir an evvel mayolarını giyip bir havuz kenarında dinlenmekte... Daha henüz Türkiye Ligi'nin tozu dumanı kalkmadan, Federasyonu Platini tarafından ezilip parçalandığında, hocası sahaya inmeye yasaklı bir takımın şu angarya seyahatte ortaya koyduğu şu futbol kırıntısı bile bana göre başarıdır. Ancak dünyanın kupasını ortaya koyacak turnuvaya bu anlayışla iyi ki gitmemişiz diyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.