Avcı ne kadar hile bilirse Ayı da o kadar yol bilir...

 Başlığı kimse üstüne alınmasın. Anadolumun durumu en iyi açıklayan, bir cümleye sayfalarca makale sığdıran özlü sözlerinden birini duruma yakıştırdığımdan dolayı seçmiş bulunmaktayım. Şampiyonluk yarışında akıllara sığmaz komplo teorilerinin yanı sıra, taraftar grupları en sevmedikleri, hatta düşman gördükleri camiaların peşine takılıp onlar için dualar eder, totemler yapar olmuşlar. Şu futbol ne menem bir işmiş ki ayrılmazları ayırabiliyor, bir araya gelmezleri ise bin türlü hileden sonra kucak kucağa oturtabiliyor. Şu futbol topu, yani çevresi 68 santim ile 71 santim arası olabilen o melun yuvarlak, ağırlığı 396 gram ile 453 gram arasına sığmış o kaprisli yaratık, ancak 1.691 atmosfer basıncı alabilen şu hepimizi esir almış olan cilveli yaratık. Nasıl bir şeymiş ki, daha bir hafta önce, yıllardır nefret beslediği Beşiktaş'ın arkasına dualarla düşürdü Bursalıları... Ne kadar garip bir yaratıkmış ki, daha iki gün önce bütün F.Bahçelileri dua ettirdi G.Saray uğruna... Fenerliler bu hafta yine bir sarı-kırmızı peşine düşecekler totemler yaparak. Kayserisporlu oluverecekler birkaç saatliğine... Bursa'yı yensin isteyecekler. Bursalılar, Eskişehirli kankalarını destekleyecekler en içten. Sonra sarı-lacivertlileri yıkması için bir başka sarı-lacivertten, kan kardeşleri A.Gücü'nden medet umacaklar. O hafta F.Bahçe'nin yapacağı bir şey yok; çünkü rakipleri çoktan tarih olmuş olan Ankaraspor'la oynamadan kazanacak. Son hafta müthiş... Düğüm oraya kalırsa şayet, bütün Fenerliler olacak silme "Çarşılı." Beşiktaş en sevdikleri takım olacak bir anda... Bursalıların ise son hafta bileklerini kesseniz bordo-mavi kan akacak. Trabzon diye yatıp kalkacaklar o son haftanın son maç günü... Bu top denen yuvarlak ve hayli fingirdek oyuncak nelere kadirmiş görüyor musunuz? S-ÖZ Şöhret nehir gibidir. Hafif ve şişirilmiş şeyleri taşır, ağır ve katı olanlar ise batar.  Şampiyon yakışıklı olmalı Ben F.Bahçe ile Bursaspor'u şampiyonluğa yakıştıranlardanım. G.Saray ile Beşiktaş'ı kur yaparken o sevgiliye, biraz eksik ve yanlış buldum. Fazla nazik yaklaştılar kıza. Bu sevgili biraz maço seviyor ki, zaman zaman Bursaspor'un hoyrat, F.Bahçe'nin ise kaba saba yaklaşımlarına rağmen kızı kaçırmak üzere oldukları artık ayan beyan ortada. F.Bahçe'yi Daum mu şampiyon yapmak üzere, yoksa F.Bahçe mi Daum'u şampiyon yapmak üzere; işte onun peşindeyim. Alman basınına gençleri kazanmanın ana hedefi olduğunu söyleyen riyakâr, hatta Vural'ın dediği gibi yalaka bir Alman'ın görebileceği en büyük ikbali, gelebileceği en büyük mertebeyi Fenerbahçe sayesinde elde etmek üzere olduğunu ben görüyorum. Bu F.Bahçe Yönetimi Yılmaz Vural'la çalışsa bir Türk şampiyon olmuş olurdu... Ama Daum ile Kasımpaşa kesin küme düşerdi... Bursaspor'un takımı ve hocası yakışıklı... F.Bahçe'nin ise bazı oyuncuları ve başkanı... POST-İT Sayın Levent Kızıl Sizin Bursaspor başkanlığı yaptığınızdan dolayı Bursasporlu kimliğinizi öne çıkararak yaptığım bir küçük dostça vurgulama belli ki sizi çok üzmüş. Amacım, mensup olduğunuz camianızın çıkarlarını en azından gözetmek zorunda olduğunuzu vurgulamaktı. Kırdıysam bağışlayın lütfen...  Kim konuşacak? Tabii ki F.Bahçe... Fenerli konuşacak. En önde o var ve o konuşacak. Eğer durum değişmezse Dünya Kupası başlayana kadar konuşmaya en çok hakkı olanlar onlar. Çünkü ne demişler? "Pazardaki herkes ambardaki unu kadar konuşur."  Başarı kıstası Bursaspor şampiyon olamasa da bu yıl büyük işler başardı. Taraftarı, futbol kenti olmaya en yatkın şehir olması, medyası, lobisi ve yönetimi ile, üstüne bu başarıyı paraya tahvil etmekteki hüneriyle büyük iş başardı. Ne yazık ki bizde başarı en üstte olmakla sınırlı. Bursaspor'un Şampiyonlar Ligi hazırlıklarına şimdiden başlaması, önümüzdeki yıl Avrupa'nın 4 önemli takımını ağırlarken, bu tarih ve kültür kokulu kenti tüm Avrupa'ya pazarlaması zamanı geldi. Unutmayalım ki, Bursa'ya birçok yabancı televizyoncu ve gazeteci gelecek, birçok dünyaca ünlü oyuncu gelecek ve Avrupa Bursa'ya akacak. Bu da büyük bir başarı değil midir?..  Bilica'nın yaptığı "cahillik" sonrasında; şampiyonluğa nikah kıyan altın golü, aynı yerde oynayan Bekir adında pırıl pırıl ve eğitimli bir Türk stoperin atması iyi olmadı mı?