Hayalleri toprağa verdik

Ben de herkes gibi en rahat yer iki ekranlı bir mekandır diye düşündüm ve iki televizyonun başına kuruldum. Bir ona baktım bir buna. Dolayısıyla dört maç hakkında da fikir sahibiyim ama kaçırdığım şeyler de olabilir. Hatta bir ara Gökhan Gönül ile Serdar Özkan'ı aynı kulvarda oynuyor gibi farzettim. Karpaty, kesinlikle Galatasaray ile başa çıkabilecek bir takım değil. Ali Sami Yen'deki kronik arızadan dolayı veda töreni yaşıyor Galatasaray. 3-4 pasın belini doğrultamadan Tromso ve Helsingborg'dan hiç bir farkı olmayan bir takıma elenmek durumunda kalıyor. Bu; aynı duvara defalarca kafa vurmak değildir de nedir?.. Son yarım saat, Ali Sami Yen'de ilk yarım saat yapması gerekeni denedi ama denemelerle tur geçilmiyor. Galatasaray, UEFA Ligi'ne Karpaty denilen sıradan bir takımı çıkarmayı başarmıştır. Zaten rövanşın sonlarında ilk maçın başlarında denemesi gerekeni denediği zamanlarda, aşağı yukarı 100 dakika falan geç kalmıştı. Ama, maç biterken gelen gol kaliteye ödenen bir bedel, şöhrete verilen bir ödenek gibi kalacaktı. Yetenekli adamlar, koşan adamlara elenmek üzereyken Aydın çok kritik bir golü buldu ama iki sezondur bırakın 15-20 dakikayı, 2-3 dakika bile maçı tutacak becerisi olmayan Galatasaray çok ağır bir bedel ödedi. Yat yere, at taca, vur tribüne, iste yalandan bir sedye, maç bitti be kardeşim!.. 3 dakikada gelecekle ilgili bütün hayalleri toprağa verip Avrupa Ligi'ne Karpaty denilen bir garibanı soktunuz ya... Şimdi dua edin taraftar haram etmesin size...