Nefis bir nefs-i müdafaa

A -
A +
Tribündeki güruha Diyarbakırspor taraftarı diyebilirsek eğer, sezonun sonuna kadar seyircisiz ve tarafsız sahada oynamayı kabullenecek kabahati işlemiştir. Bunu baştan kabullenelim. "Meselenin siyasi boyutları bizi ilgilendirmez" diyemeyeceğim çünkü meselenin dibi tam oradadır. Bölgenin "açılım dışı" kalma gayreti olan yerel yönetimleri ve siyasi uzantıları bu olaylardan beslenmekte ve yörede "huzur" olduğu takdirde "yenilmiş" olacaklarını göstermektedirler her fırsatta... Beyler... Hukuk öyle bir kavram ki, bir ülkede bir genç kızın kafasını koparan ucube bir canavar için bile "hafifletici neden" aramak zorunda hissetmektedir kendini... Bu mesele yöre insanının "incinen gururu" nedeniyle bu boyutlara ulaşmıştır ama orada hiçbir "hafifletici neden", maalesef aranmamaktadır. Korkulmaktadır adeta bir "hafifletici neden" bulmaktan. Maçtan önce açılan iki pankartı buraya alıyorum. Bu pankartlar kocamandı ve çok kocaman şeyler söylüyordu. "Tenlerimiz ve gözlerimiz farklı renkte olsa da, gözyaşlarımız aynı..." Bu pankart niye hiç kullanılmadı yazılı ve görüntülü medyada?.. Haa... Niye?.. İkincisi... "Bize bir özür borcunuz var..." Bu pankart ise içinde barındırdığı 5 kelimenin dışında bir kitap kadar dolu bir içerik kapsıyor. Onlardan Bursa'da olanlardan sonra özür dilenmeliydi ve dilenmedi. Maçtan yarım saat öncesinde ve maç boyunca gelen "malum ırkçı terane" için bir kere bile anons yapılmadı. Gelenler hırpalandı... Hakem kararları skandaldı... Ziya Doğan atıldı sahadan... Cezayı kim aldı?.. Diyarbakırspor... Niye?.. Haa... Yönetmeliklerde yoktu ve o maçın ardından yönetmelikler değiştirildi. Tamam... Ama yeni yönetmelikler de Diyarbakırlıyı doğruyor. Yönetmeliklerde olmamış olmasının suçlusu Diyarbakır halkı mıydı?.. Aylar önce "adil" olunup "adalet" dağıtılabilmiş olsaydı, Diyarbakır'da "adalete" gerek kalmaz, seyirci, yöre insanı veya bir avuç kendini bilmez; ne derseniz deyin, "adaleti" kendi almaya kalkmazdı. Mesela; şunu biliyorlar ki, Bursaspor'un başkanı gazeteci dövmeye kalktı, ama Diyarbakırspor'un başkanı böyle bir şey yapmadı. Onlar, kendilerini bir iftiranın kurbanı olarak görüyorlar ve biliyorlar ki; "iftira dünyanın etrafında bir tur atıncaya kadar, gerçek pantolonunu giymeye bile fırsat bulamazmış..." Sonuçta o kadar hırslanmış ve bilenmişlerdi ki, kendi evlatlarını kurban ettiler. Diyarbakırspor'un kafasını kopardılar. Kendi gazetecilerine ve kendi yöneticilerine bile nefret kustular. Taşları elleriyle parçalayıp sahaya attılar. "Biz burada maç filan istemiyoruz" dediler. Nefislerini doyurup, olmayan bir nefs-i müdafaanın arkasına sığındılar. POST-İT Bu Galatasaray'ın "rakip analizi" konusunda ve "rakibin neler yapabileceği" konusunda bir ön hazırlık yapmadığına karar vermek üzereyim. Kendisinin iyi oynaması yetmiyor çünkü. Rakibi için; naklen yayınlanan bir Galatasaray maçının ne demek olduğunu, bunun Türkiye'de farklı anlamlar ifade ettiğini birinin Rijkaard'a anlatması gerek artık... Bir Aktan esprisi NTV Spor Radyo'da Oley.com sponsorluğunda her cumartesi-pazar 17.00 ile 21.00 arası "Maç Saati" diye bir program yapıyorum. Yanımda da Mustafa Göksu ve Enkidu Aktan oluyor. Enkidu oğlumdur ve oğlum diye söylemiyorum, kırıp geçiriyor programı. Geçen hafta Garrincha'dan söz ediyordum ve "bugün oynasa, Hakan Balta'nın karşısında oynasa top bile göremezdi" demeye getirdim lafı... Amacım bugünün atletik futbolu ile geçmişin cambazlarına bir kıyaslama getirmekti. Enkidu Aktan lafa girdi: "Tabii... Doğru... Çünkü Hakan Balta Garrincha'yı bile incitmez..." Vural doğru söylüyor Yılmaz Vural "yalaka" derken de haklıydı, diplomaları ile rest çekerken de. Bir Türk antrenör gitse Almanya'ya, 5 yılında "gutentag" bile diyemese, ama yalandan "Deutschland Deutschland Uber Alles" diye saha kenarında söylese kim inanır?.. Bu bir tiyatrodur... Bir hokkabazlıktır... Kurnazlıktır... Bir Türk'ün 7 maç kazanamama lüksünün olmadığı bir ülkede, tazminat alarak ayrılmasının tarihe not düşüleceği bir ülkede, milyonlarca insanın sizi "mecburi desteklediği" bir ülkede, o ülkenin milli marşını söyler gibi yapsanız ne yazar?.. Kanmak isteyen buyursun... S-ÖZ "Cam evde oturanlar, sağa sola taş atmamalılar..." John Terry Eğer mevcut dördünden başka bir şampiyon çıkacaksa bu; kenti, tesisi, seyirci aşkı, lobisi ve oyun karakteriyle sadece BURSASPOR
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.