Orada statlar var uzakta...

A -
A +

 Kupanın kafamda yaktığı ampulü sizlerle paylaşayım istedim. Kime gittiği, kimin ne kadardır hasret kaldığı gibi geyiklere değil ama beklediğim gibi gerçekleşen Urfa misafirperverliği ile Urfa'dan yayılan pozitif elektriğin iki takıma da sirayet etmesi ve sonunda dostça bir finalin muhteşem görüntülerle cereyan etmesi de değil söz etmek istediğim. Benim derdim, benim kafamda çakan flaşın Futbol Federasyonu için bir öneri olabilmesidir... Köydü ezginin orijinalinde uzakta olan. Buradaki ise sonunda siyasetin bile yenik düştüğü spor aşkından fışkıran örnek bir organizasyonun ev sahibinin uzaklardan gönlümüze düşmesi... Finalin 12 gün öncesinde kesinleşen stat işareti, 4 gün önce Fırat Aydınus'un keşfe gelip kusurları rapor etmesi ve sonunda finalin estetiğine müdahale etme şansı kalmayan bir kentin çaresizlik içinde de olsa finali "insan değerleri" sunarak güzelleştirmesi... Şimdi yapılması gereken nedir?.. Bir yıl sonranın kupa finalinin yerini şimdiden belirlemektir... Mesela Erzurum... Mesela Mardin... Mesela Elazığ... Mesela Yozgat... Veya bir benzeri kent. Yeter ki uzakta olsun... Yeter ki özlemiş olsun... Yeter ki Ankara'nın doğusunda olsun... Oraya verilecek 12 aylık müddet içinde ciddi bir denetleme sonucunda Spor Bakanlığı-Gençlik Spor Genel Müdürlüğü ve oranın il müdürlüğü ve oranın yanıp tutuşan kulübü ile el ele vererek ülkeye müthiş bir butik stat kazandırsın. Birkaç tane Urfa Gap Arenamız olsun... Şimdiye kadar bunu tetikleyebilseydik, en az 10 doğru ve ideal stadımız olurdu oralarda bir yerlerde... Oradaki köyler de bizim çünkü... Alttan ısıtma yapılsın, 5 yıldızlı otel kıvamında soyunma ve hakem odaları kazandırılsın, zemini mükemmel olsun ve ışıklandırma uluslararası maç statlarında yapılsın. Güvenlik önlemleri de uygun olsun. Bakınız... Şükrü Saracoğlu Avrupa Şampiyonası adaylığına uygun değilmiş, Bursa Atatürk Stadı Şampiyonlar Ligi güvenlik standartlarına uygun değilmiş... Bu statlar uluslararası kriterlere uygun değilse oralarda bir Süper Lig takımını ağırlamaya da uygun değil; olmalı... Böylece Anadolu misafirperverliği bir tesise dönüşecek, yörenin takımları gaza gelecek, ekonomi canlanacak, ülke tesis kazanacak, oranın hedefleri büyüyecek ve gençleri hedef koyacaklar kendine... Oradaki köyler "uzak" olmaktan çıkacak... "Bizim" olacak oralardaki köyler de... Unutmayın... Bu kupadan seneye bir tane daha var... Haydi Sayın Özgener... Buna bayrak olun... Anlatım yeri, basın tribünü, zemini ve aydınlatması mükemmel bir stat kazandırın bizlere her yıl da, buraların stat diye yutturulan konduları sayenizde geri kalsın... O zaman çıksın Anadolu'dan şampiyonlar... Haydi lütfen... Abdullah Avcı Benim bu yıl seçtiğim adamdır o... Yılın antrenörüdür bana göre... 4 yıldır, Güiza'nın yarısına, Elano kadar paraya, oynamadan kazanan Delgado kadarıyla yabancılarını halledip, puan cetvelini tekeline aldı. Hiç düşme korkusu yaşamadan, her yıl üstüne koyarak geldi. Önümüzdeki yıl, kalırsa şayet, belli ki Belediye takımı ile bir Avrupa takımı oynayacak. Ayrıca... Bütün bunları 7 adet seyirciyle 80 bin kişilik statta yapıyor adam. Medya gücü, lobi filan da hak getire... Helal sana hocam... Benim için "bir numara" sensin... Orman kebabı yapmak için yufka gerekmez!.. Ne diyor bu yine, demeyin... Rijkaard'ın eline yufka, patlıcan, bir demet dereotu ve keşkek verdiniz. Adamın Orman Kebabı yapmasını beklediniz sonra da... Üstelik, istediniz ki damak tadımıza da uygun olsun... O ise hiç olmayan Hollanda mutfağının bildiği şeyleri yapacağını sandı. Kavga da bundan çıkıyor işte... Verin şimdi eline entrecote'un en güzel yerinden... Küçük patates, arpacık soğan, iyi yağ filan alın alışverişe çıkıp. Ondan sonra bırakın orman kebabını, eminim ki size Chateaubrilland yapacaktır. Demek ki, yapılması gereken ilk iş mutfağı boşaltıp iyice temizlemek ve sonra yeni alışverişe çıkmak. Eskileri de atmadan, artık kaça giderse okutmak gerek. Ya da öyle bozuk sebzeler var ki; verin bir fakire, duasını alın cinsinden...  S-ÖZ Bizim gibi futbol kültürü olmayan ülkelerde, stat denilen yerler global hayvanat bahçeleridir... Ümit Aktan Krizin kerizi... Krizin fırsatçısı olur da kerizi olmaz mı?.. Bal gibi olur... Ankaragücü kendi ürettiği çığın altında kalmış ve can vermiştir sondan bir önceki haftanın kıyamete çevirmek istediği maçında. Fenerbahçe'nin son aldığı lig kupasını Ümit Özat'a vermişlerdi. O da Daum'a uzatmıştı... Şimdi Ümit'in başına patladı volkan... Lig de "az ama öz" iyi maç oynayan Fenerbahçe krizi iyi yönetti ve üstüne yönlendirilen çığdan bir küçük vücut çalımı ile sıyrıldı ama Ankaragücü kaçamadı. Altında kaldı kendi gürültüsü ile çıkan yoğun beladan...  Herkes sanıyor ki Daum aldı Fener'i bir yerlere götürüyor... Oysa bana göre Fener aldı Daum'u ve bir yerlere götürüyor...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.