Allah'ın yarattığı birini ne kadar "aşağıda" görme hakkımız olmasa da, "zırcahil" bir Brezilya'lının sözleşme imzalamaya gittiğinde imza atmayı bırakın adını bile yazamadığı için parmak bastığını ve Türk futbolunu çapı 25 santim olan bir mezar kazarak Kadıköy'e defnettiğini söylemeliyiz. Topu bilmem neresi ile tutan bir kaleci, Nouma'nın benzerini üstelik rakip sahada yapan bir başka Brezilyalı ucube ve üstüne mezar kazan bir Brezilyalı kıro. TÜRK"'te hemfikiriz... Çünkü olanlar bize has. Ancak bizde olabilir bunlar... "FUTBOL"da da anlaşıyoruz. Oynanmaya "çalışılan" şey uluslararası normlarda tarif edilen şeye uygun. Ayakla oynandığı ve elle dokunmak yasak olduğu için adı üstünde ayak topu. Yani "FUTBOL" diyebiliriz adına... TÜRK FUTBOL F.... Üçüncü "F" harfinde tereddüdüm var. Zaman zaman "Fantastik" şeylere rastlıyorum ve "Türkiye'nin Fantastik Futbolu" diyorum ama 8 ayda birkaç fantastik olay dışında geri kalan şey "Felaket." O zaman "Felaket" daha çok... Son maç, daha doğrusu Kadıköy'de oynanan iki İstanbul derbisinin ikisi de "afet" sayılabilir. İkisinde de "esas oğlan" hep bir Brezilyalı kıro... "Türkiye'nin Futbol Felaketi" demek daha çok yakışacak şu Levent'te bulunan binanın kapısına. Ne kadar ilginçtir ki mesajın çekildiği Levent Bey, kendi adını taşıyan semte geliyor, Federasyondaki işlerine "ayar" çekmek için. Türk Futbol Felaketi şu son duruma pek uyuyor. MEZARIN ÇAPI 25 SANTİM Derbilerde "asimetrik harekâtı" bilinçli olarak düzenleyen bir ev sahibi "gayeye ulaşmak için her yol mubahtır" prensibi ile ortaya çıkıyor her seferinde. Bir önceki derbide de bir Brezilyalı cahil adam değil miydi "görüntülere girmedi ama" diye savunulan ve arkadan uzanarak Arda'ya şaplak atan... Toraman'a saç modeli oluşturan... Hep aynı zavallı... Brezilyalı bir "maganda" sayesinde Makyavelizm gelebileceği son noktaya gelmiştir işte. Sonunda da Mahmut Özgener ve tepeden tırnağa hatalı atama nedeniyle Oğuz Sarvan'ı 25 santim çapında bir çukura gömdü, okuması yazması olmayan bir zavallı. Talkınını da verdi... "TÜRK FUTBOL FELAKETİ" yaptı koca Federasyonu. Bir başka F daha geliyor aklıma... Sizin de aklınıza geliyorsa "bir boşluk bırakıp önerinizi yazın, kısa mesaj olarak gönderin, size Kadıköy'de bir yıllık kombine verelim." POST-İT Hüseyin Göçek 32 yaşında, 2,5 dil bilen bir inşaat mühendisi. 15 yıllık hakemlik beklentisini ve parlak geleceğini riske atmak ancak bu iki yardımcı ile mümkün olabilirdi. O gece keşke Serkan Gencerler hiç "yardım" etmeseydi... Baki Tuncay Akkın da biraz "yardım" etseydi... Hakemlik beklentilerinin sonuna gelmiş biri daha uygun değil miydi o gece için? Türk F... Federasyonu şimdi Oğuz Sarvan'ı feda edip kendini kurtaracak. Görürsünüz... S-ÖZ "Özgürlük, yasaların izin verdiği şeyleri yapabilmektir." (Jonathan Swift) Serdar Bilgili Bir Fener maçından sonra çıkıp şöyle demişti: "Türk örf ve adetlerine aykırı davranışından ötürü, kendisinin memleketine gönderilmesine ve sözleşmesinin feshedilmesine karar verilmiştir." Cümle aynen böyleydi. Üstelik o adamın golüyle kazanmışken... Aynısını Dos Santos yaptı rakip sahada... Bilmem neresiyle top tuttu milli kaleci... Cahil adamın biri, iki büyük maçın da "en ahlâksız" kahramanı... Serdar Bilgili kendisine ve camiasına yakıştıramadığı için kafasını koparmıştı Nouma'nın; kendisi gitmek pahasına. Bir taraf kendisine yakıştıramadı bunu... Diğeri yakıştırıyorsa, çok yazık... Urfa şenliği Bunu ben atmıştım üç ay önce ilk kez ortaya... Sonunda rüyam gerçek oldu. Kupa finali Urfa'da oynanacak. Futboldaki kardeşliği batıya entegre edemediğimize göre, batıyı doğuya götürerek, batıya kardeşliği doğu üstünden öğretmek zamanının geldiğine inananlardandım bu öneriyi yaparken. Biraz ev sahipliği öğrensinler istedim. Doğu futbol ve büyük takım görsün diye değil, batı, doğudan bir şeyler öğrensin diye istemiştim. Peki... Siz son yirmi yılda oynadığı birkaç finali kaybettiğinde Fenerbahçe'yi hiçbir seremonide görebildiniz mi?.. Hayır... Kazanmazlarsa katılmazlar çünkü... Dikkatle izleyin Urfa'nın futbol bayramını.. Fenerbahçelilerin, bu hafta sonu toptan Galatasaray için kalplerinin pır pır edeceğini düşünebilir miydiniz? Her hafta biri bir "düşmanını" destekliyor.