Final müthişti. Son düzlükte sprint atan Beşiktaş, yarıştığı rakibini finiş çizgisine çok az kalmışken devre dışı bıraktı. Analarının ak sütü gibi helaldi ve onu kazandılar. Emeği geçenleri kutluyorum…
Herkes yazıyor… Sahan yok diyenler, rakibinin her türlü gücünü döktüğü yarışta hep önde kalmak gibi bir stresi kaldırabilmek becerisini öne çıkaranlar, daha genç olmanın verdiği heyecana ve adrenaline yenik düşmekten çekinenler, Şenol Güneş'in sonunu getirememesinden dem vuranlar…
Hepsi döküldü kalemlerden ve dudaklardan...
Ben daha farklı bir şey ekleyeceğim…
Yürek…
Parayla saadet olmaz dürtüsünün kanıtı...
Hep 140'larda tutulan nabız...
Pıtır pıtır değil, kütür kütür atan bir yürek...
İnanmışlık...
Kimyasının bozulması için çalışanların tümünün kimyasını bozabilmek duruşu...
Esas oğlanı öne fazla çıkarmadan yapılan muhteşem bir 'casting...'
Hepsinin esas oğlan duruşu...
Gözyaşı eleştirilen bir adamın karşısında gözyaşı dökmekten bile aciz kalabilen rakipleri geçmek…
Film gibiydi…
Aksiyon da denilebilir, duygusal drama da...
Hatta belgesele benzeyen yanları da vardı...
Bu hafta sinemada yazılar akacak yukarıdan aşağıya doğru...
Oyuncular, prodüksiyon görevlileri, nakliye sorumlusundan malzemeleri torbalara tıkan adama kadar, topu şişirenlerden kukaları yere dizen adama kadar hepsinin isimleri akacak perdeden…
Okuyun mutlaka...
O yürekleri tanıyın tek tek...
Hak etmek
İşin ilginç yanı, kim olursa olsun her kesimin bu şampiyonluğu Beşiktaş'a yakıştırıyor olması…
Kabul gören bir birincilik...
Dışlanmayan bir üstünlük...
Hak etmenin içinde gizlenen olgu bu olsa gerek...
Çünkü içinde her şeyin olduğu Beşiktaş'ın şampiyonluğunda ne yok biliyor musunuz?
Kibir ve burnu büyüklük ve rakibe saygısızlık yok…
Çünkü başlarında bir 'öğretmen' vardı…
POST-İT
Basketbolda ikinci ve en büyük kupanın sadece bir basket ve 1.9 saniye uzağındaydık…
Bu bile büyük bir nimet...
Şampiyonlar Ligi'nde final oynamak gibi bir şey...
Kutlanması şart olan işlerden biri…
S-ÖZ: - Ancak gözünün gördüğüne inananlar su dolu bir bardaktaki kaşığı kırık sanırlar...
Veeee…
- İstediği yere konamayan bir kuş havada esirdir.
O kadar büyük bir yatırımla elinde kala kala pek itibar etmediği ve hep küçümsediği kupa şampiyonluğu ve muhtemel bir Galatasaray galibiyeti kalan Fenerbahçe sendromu yaşayacağız bir süre…