Açılan sandık sayısı!..

A -
A +

Bu şartlar altında oynanan bir maçın teknik analizini yapmak, olsa olsa abesle iştigaldir. Belli ki Galatasaray bütün birimleriyle pazartesi sabahı "yeni bir Galatasaray'a" uyanacak. Her şey sil baştan olacak. Bu durumda kendi geleceğinin ne olacağını bilemeyen bir oyuncu topluluğunu sevk ve idare etmek gibi bir yükü omuzlarına yüklenmiş olan Bülent Ünder ne yapabilir ki?.. Parasını alıp gitmeye çalışan oyuncular bile, belli ki soyunma odasında "açılan sandık sayısı" ile ilgilenmiş taktik tahtasından daha çok... Gidecekler belli, kalacaklar ise "hoca kim olacak acaba" sorusu ile meşgul... Bu durumda bir tamın teknik analizi olamaz ki. Aylardır oynamayanlar oynamaya çalışıyor yeni bir sözleşme kapabilir miyim diye, hep oynayanlar ise bu takımın emekçileri nerede diye soruyor kendi kendine. Sandıklardan ezici bir çoğunlukla çıkarak hem Adnan Polat'a ağır bir darbe indiren, hem de Mehmet Helvacı'ya "negatif siyaset ile bu iş olmaz" diyen Ünal Aysal ve ekibi yeni bir Galatasaray doğurmanın sancılarını yaşamaya başladıkları anlarda, takım da sahada bir deplasman maçı kazanmaya çalışıyordu. Atıyor ve yiyordu, Kewell "ben buradayım diyor" ve hiç olmadığı kadar diri bir deplasman maçı oynuyordu Galatasaray. Sebebi ise açılan sandık sayısı ile doğrudan ilgiliydi... Özetle... Bir süre sonranın Galatasaray'ı bu Galatasaray değildir artık ve ondan korkulması gerekecektir...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.