> BENİM YILDIZIM Sanki bu takımın içinde doğmuş gibi sıfır hatayla oynayan ve vurdu mu süründüren Volkan'dır. Rakibin neyi ne kadar yapacağından çok, G.Saray'da nelerin ne kadar değiştiğini görmemiz açısından baktım maça. Geçen senekine dönen kadrosu nedeniyle Hasan'ı içeri atınca, son iki yılın sevimsiz G.Saray'ı çıktı ortaya. Hasan'ı çok seviyorum ve beğeniyorum. Ama takımın oyun disiplinine ve topun takımında kalmasına bir türlü hizmet vermiyor. Sert, sağlam ama kütük gibi oyunculardan kurulu bir rakip vardı karşılarında. Top yere indikçe belli oldu ki, Hırvat ekibi G.Saray'ın kalemi değil. Ama top da pek yere inmedi!.. G.Saray'ın top kaybetme laubaliliği bir penaltı golüne neden oldu. Hırvat ekibi golü attıktan sonra da aynı oyununa devam etti. Ne kornerden korkuyorlardı, ne de faul yapmaktan. Çünkü her iki durumda da duran top olarak kullanılacak, kütükler de sorun yaşamayacaktı. Ormanda ağaca çarpan Hasan ile Sabri'nin tuhaf ortaları skoru uzun süre sıkıntıda tuttu. Belli ki G.Saray kadrosu ne kadar geçen sezona benzerse o kadar sıkıntı yaşayacak. Ayrıca bir çuval faul yapan Hırvat takımına karşı iki sarıyı da biz gördük. İkisi de hakemle konuşmaktan. Servet'inki belki pozisyonla ilgili ama Ümit Karan'ı bir sarı kartla idare ettiğini söyleyebilirim Fransızın. Devre arasında tedavi gören G.Saray'ın oyun şablonu, Hasan'ın tek topları ve Ümit Karan'ın şut denemeleriyle başladı. Uğur'un ve Sabri'nin ortaları da düzelince, takım ortaya çıktı ve UEFA'da grupları Volkan'ın golüyle cebine koydu, döndü. G.Saray biraz hızlı yürüyerek tecrübesiz rakibini zorlanmadan geçti diyelim. İki de iki yapan Volkan'ın YAMAN vuruşu kaleciyi de delince işin adını bu yeni golcü koydu. Artık ismi "UEFA yolculuğu..."