Duygun Yarsuvat yönetimi kendini geçmişin prangalarından kurtarmak için Olağanüstü Genel Kurul topluyor ve derdini anlatabilmek için de bir "revize bütçe dosyası" sunuyor. Başkan kendine ayırdığı 6-7 aylık dönemde "ıslahat dönemini" böylece resmen başlatmış oluyor...
Beni etkiledi...Vücut diliyle birleşen bilgi birikimi sayesinde havada uçuşan felaket sinyalleri ile komplo teorilerinin Galatasaray için asla ve asla dükkan kapatmak anlamına gelmeyeceğine beni ikna etti...
Hesaptan anlamam...
Ama beni bile yaptığı hesapla meselenin sanılandan çok daha kolay çözülebileceğine ikna etti...
Radikal önlemler şarttı ama korkulduğu kadar da sert olmayacaktı ona göre...
Artık bana göre de öyle...
Terim meselesi, satılacak oyuncu listesi, Riva ve her türlü soruya açık yüreklilikle cevap üretti A Spor ekranlarında...
Serkan Korkmaz ve Levent Tüzemen'i de kutlamak gerekir bu konuda...
Özgüveninin yüksekliği kadar egosu küçük olmak pek kolay bir şey değildir...
Adnan Öztürk'te bu çok ender rastlanan birlikteliği; yani yüksek özgüven ile alçak egoyu pek bir kaynaşmış biçimde gördüm...
Bir davet aldım
Amerika'da düzenlenen bir kültürel geceye davet edildim.
20 Aralık gecesi New Jersey'de "A night of elegancy and legacy" başlığı altındaki baloya katılmak için aldım bu daveti.
Organizasyonun ayrıntıları www.galatasarayusa.org'dan temin edilebilir.
Türkçe başlığı ise "ASALETİN GECESİ"...
Dostlar, kardeşler, Türkiye için oralarda bir çok şeyi yapmaya çalışan insanlarla tanışmak ve birlikte olmak çok güzel olacak...
Kısmetse orada olacağım ve neler yaşadığımı tabii ki sizlerle paylaşacağım...
Mixed zone
Stadın en özel alanıdır...
Önceden oraya girme yetkisi verilmemiş kimse oraya giremez...
Ama yakasındaki kartı yok diye saha içine sokmadığımız bir teknik direktörümüz varken, sonunda çok şükür o alanda cirit atanların ve orada bulunmaya yetkisi olanların dövüldüğünü de gördük...
Bu da oldu...
Bir yerde bulunma yetkisi olmayanlar orada bulunma yetkisi olanlara tekme tokat girişti...
Beslemeler emekçileri dövdü...
Bütün dünyaya da rezil olduk bir kez daha...
POST-İT
Niye Mehmet Topal yuhalanıp ıslıklanmıyor?
Niye taca çıkmış topu getiren ve gol yaptıran Alper Potuk hepimizin oyuncusu?
Niye Volkan hep olay mahallinde çıkıyor?
Niye hep Emre var her türlü gerilimin göbeğinde...
Çünkü birileri soyunma odasını basacağını göğsünü gere gere söylüyorsa, beslemeleri de benim meslektaşlarıma kalleşçe ve korkakça girişir tabii ki...
S-ÖZ:
"Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın olduğu gibi, her baş ağrılı kadının arkasında da mutlaka bir erkek olurmuş..." (Anonim)
Topu poponla tutarsan, ayağını tribüne sallarsan, 7 dönüm arazide rakibinin üstüne çıkarsan, sana gol atan Lincoln'u rakip sahada kovalarsan, kötü söz senin yaşam biçiminse, küstüm gidiyorum dersen; GİT BE VOLKAN...