Akıl oyunları

A -
A +

Türkiye'nin en iyi iki teknik direktörü düşüne düşüne bir maç oynadılar. Yanal, daha oturmuş bir kadroya sahip olduğu için hamle şanslarını daha doğru kullandı. Terim ise yenilemeye çalıştığı kadrosunda kısıtlı imkanlarıyla yine de şartları zorladı. Yanal'ın takımı hücum etme aşkıyla yanıp tutuşuyor ve geriyi açma pahasına geliyor. Maçın başında G.Saray evsahibinin arkasındaki "Yamasız yırtıklara" saldırıyor ve bir anda da kendini önde buluyor. Sahada değil ama tabelada öne geçiyor. Ardından topsuz oynayanlar bolluğu nedeniyle sahayı da ele geçirmeyi deniyor, ama kendi arkasındaki boş arazilere yenik düşüyor. Yanal, buralara yakın ortalarla iyi top atıyor ve kalabalık geliyor. İki kez de Ali Tandoğan'la aynı yerlerden gol buluyor. Yani Terim'in defansının "alarm" veren yerleri deliniyor. Ankara'nın "Gençleri" karşısında G.Saray'ın "gençleri" ter döküyor, ama ortaya çıkan özet şu: Mondragon olmasa ilk yarı 8 olurdu... G.Saray da 4 tane yapardı hani.. Tarafsızlar için çok zevkli olan maç maalesef G.Saraylılar için özellikle ilk yarıda "şeker hastasının baklava özlemi" gibi baktı durdu tribünlere. G.Saray'ın ilk 45'teki lezzeti "diyabetik baklavadan" farksızdı. İkinci yarıya Terim hamle yaparak başladı. Üç forvete çıkıp net bir 3 - 5 - 2'ye döndü. Aslında pratikte uyguladığı 3 - 4 - 3 oldu ve Bratu forvete destek getirmeye girdi. Ama bulduğu gol dışında sadece formayı dolaştırdı Ankara'da ve hatta adam yerine koyduğu için köstek bile oldu. Oyun bir ara 3'er forvetle oynayan iki takım için "salonda at yarışları" kıvamına geldi. Ancak 3'lü defansı, 3'lü forveti ve Necati - Bratu - Hakan grubunu "yarışırken denemek" zorunda kalan Terim orta alanı cebe koydu. Yanal bunu gördü ve Veysel'i Nihat'la değiştirirerek karşı hamle yaptı. İki hocanın akıl oyunları arasında Terim'in G.Saray'ı son yarım saati üstün oynamaya başladı. Murat ve Necati'nin maçın başlarında ürettiği "artı değer" maçın sonlarında görülemeyince golü en az hakeden adamın attığı gol, "rakip kaleye aşık" iki hocayı 2'şer puandan etti. Ancak "bozmak isteyen takıma" oynayamayan G.Saray'ın "oynamak isteyen takıma" karşı daha iyi oynadığı görüldü. Son yarım saati geride çakılı oynayan Yanal tek yanlış seçimi burada gösterdi, ama belki de İstanbullu gençlerin maçı koparmasını bu tarz bir oyunla önlemiş oldu ve buna da akıllı bir seçim demek zorundayız.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.