Alma sat!

G.Saray'ın "Yeniden yenilenmiş" teknik kadrosu sahaya nasıl bir oyun düzeni yansıtacak sorusu stadın üzerinde elle tutulacak gibi asılı duruyordu. Bu sorunun cevabını ararken, maça imzasını atan Bülent Uzun'u yazımın sonuna bırakıyorum. Oyun başladığında 3-5-2'yi her yönüyle gösteren G.Saray biraz farklı şeyler sundu. Ama aksıyan bazı değerlerde hiç değişmemişti. Bratu, Petre ve Prates'e top geldiğinde, top olmaktan çıkıyor "Zıp zıp gibi" sağa - sola çarpıp dağılıveriyor. Bu dağınıklıktan G.Saray hiçbir fayda sağlayamazken Samsunspor faydalanmaya başlıyor. Sürekli arkasına adam kaçırmakla "kariyer" yapan Prates, orta beşlinin sağında dünyanın en kötü futbolcusu olduğunu bir kere daha gösteriyor. Sürekli Celil'i ve Adnan'ı, Suat Usta'nın üstüne yıkıyor. Suat da, "göbek mi kanat mı?" ikilemi içinde çaresiz kalıyor. Faydası yok, zararı var durumundaki Prates'le bir "yo-yo" gibi sahada dört dönen Hasan faydalı hiçbi şey yapamıyor. İlk yarıdaki görüntü G.Saray'da bazı futbolcuların "sorumluluk" almaya çok meraklı olduğu, ama bunu da sürekli olarak "yanlış" kullandıkları şeklindeydi. İkinci yarı, takımını en azından bir devre olsun tanımış olan Hagi'nin hamlelerini beklerken, Bülent'in dönmesiyle en azından gol yemediklerine sevinen G.Saraylılar vardı. İkinci yarı için Prates'e bir defa daha dikkatinizi çekiyorum. Gol tamamen Prates'in hatasıydı. İnsan taç atışından top kaybeder mi? Prates atıyorsa, onu da yapar. Bir insan, bir maç boyunca bir arkadaşına bir pas veremez mi? G.Saray'da öyle oyuncular vardı ki; "oyundan al, yerine de adam alma" daha iyi olur. Hagi'nin ilk 11'de ve sonradan sahaya sürdüğü isimler, (Bülent hariç) oyuna hiçbir şey ekleyemediler. Aslında aylardır G.Saray'a birşey ekleyemeyenler de onlar. Şimdi gelelim hakeme. 86.dakikada "MHK'nın prenslerinden" Bülent Uzun hayatının son hakemlik basamağında tek kelime ile "maskaralık" yaptı. Penaltıyı vermediği gibi, Hakan'ı da doğradı. Hakan gibi bir adam çıldırdıysa, varın düşünün!.. Final sözüm de Ergün Gürsoy'a... "Sevgili Gürsoy şunu alacağız, bunu alacağız hamlelerini boşver. Sen bu takımdakilerden satacaklarının listesini yap! Öyle adamlar var ki; oynamadıkları zaman daha faydalı olurlar. Zaten o listeyi de, sana Fatih Terim bırakmıştı!..."