Anarşinin yeni adresi: Futbol

Bir gün 'sevgili' olup, ertesi gün 'düşman' olabilmenin tek yoludur futbol. Kimi sevgiyle oluşan bir heykelin yıkılıp kaldırılması için zemin peşinde koşar, kimileri de bir stadı havaya uçurmaya kalkar. Futbol etrafında döner durur dünya...

Ortalığı karıştırmak istiyorsanız bir futbol maçından daha iyi malzeme bulamazsınız. Oynayanlara yüklenir, yöneticilere söver, seyirciyi havaya uçurmaya kalkar ve en tepedeki insanları temizlemeye kalkarsınız.

Bu meretin içine 'bahis ve şike' kolaylığı bulaştığından beri bu böyle...

FIFA Etik Kurulu Nepal Futbol Federasyonu Başkanı Ganessh Tapha'ya 10 yıl, Laos Futbol Federasyonu Başkanı Viphet Sihachakr'a 2 yıl hak mahrumiyeti cezasını yapıştırır. Konu FIFA İcra Kurulu seçimlerinde rüşvet almaları ile ilgilidir.

Balık baştan kokmuştur ve şimdi küçük balıkları yeme zamanıdır.

Köpek balıklarının gücü de oralara yetmiştir..

Oralara yetebilmiştir...

Sevgiyle bir stadın yakınına bir heykel dikilir...

Sembolleri birer birer saf dışı bırakılmış olan ve stada bile alınmayıp ancak tabutuyla stada gelebilen bir efsane bile göz ardı edilmişken; kendine sembol arayan taraftar bir Brezilyalıyı bulur ve heykelini diker...

Şimdilerde kötü olmuştur ve heykelin kaldırılması gerekmektedir...

Çünkü tek sembol; başka sembollere tahammülsüzdür...

'O heykel buraya gelecek... O kadar' mantığıyla taraftar dürtülmüş, harekete geçmesine ramak kalmıştır...

Artık kimse o heykeli orada daha fazla tutamaz...

İnsanların en yoğun olduğu yer bir stadyumdur...

Hele iki majör Avrupa ülkesi belki de Avrupa Şampiyonası'nın finalinin erken provasını yapıyorsa ve 84 bin kişi bir araya gelmişse, orada patlayacak bir bomba terörü tamamen amacına kavuşturacak bir hamledir...

Belki de devlet başkanı orada olduğu için kontroller katmerli yapıldı ve beklenen olmadı ama bir ülkenin kalbine, kültür-eğlence-müzik üçgenine doğrudan saldırıldı...

Yani...

Özetle...

GÜCÜ; GÜCÜ YETENE...