B ir kısım medyamız dikkatle izledi. Bazıları canlı yayınlar yaptı...Bazıları da ara sıra uğrayıp kendilerine göre 'habere verimli' panellerden malzeme çıkarmaya çalıştı.
Hakemler için geldiler, teknik adamlar için geldiler ama spor müdürleri veya sanal alemdeki futbol algısı, ya da doping meselesi söz konusu olunca gereken ilgiyi göstermediler.
Hele Passolig üzerine yapılan ve beni çok fazlasıyla aydınlattığını düşündüğüm panel çok başarılıydı. Ama haber malzemesi olamadı beklediğim kadar.
Bunu da doğal karşılıyorum...
Ama meseleye böyle bakanların da bir yıl boyunca 'mızırdanmalarını' reddediyorum ve buna hakları kalmadığını düşünüyorum...
Benim için birkaç nokta daha vardı ki; çok dikkat çekiciydi...
DİKKAT ÇEKMESİ GEREKENLER
Şenol Güneş veciz konuşmasının içinde bir ara dedi ki; 'medyanın işine geldiği gibi' şeklinde cümle kurdu ve haklıydı.
Tolunay Kafkas "bu yenilik futbolun içinden gelenlerle birlikte oluşturulmuş bir karar olsaydı daha sağlıklı olurdu' dedi ve haklıydı.
Yılmaz Vural 'kısıtlama neden sadece bize. Teknik adamlara en fazla 2 takım sınırlaması, yöneticilere ise sınırsız hoca kullanma serbestisi' dedi ve haklıydı.
Hakemler her zamanki gibi birer demagog idiler. Konuştular ama bir şey söylemediler. Uilenberg ise işine geldiği gibi hazırladığı bir sunum yaptı, biz de yedik!..
En önemlisi yine Şenol Güneş'ten geldi...
"Niye 14? Federasyonun veya hazırlayanların uğurlu sayısı mı 14? Niye 11, 12, 16 değil de 14? Belli ki üzerinde fazla kafa yormadan hazırlanmış bir taslak bu" dedi hoca...
Bir de "dünya üçüncüsü olduk ama, dünya futbolundaki üçüncü ülke olamadık' sözü var ya, üstüne kitap yazılır...
Bir yaman çelişki
İki açıklamanın arasında üç saat bile yok...
Varın siz anlayın ne demek istediklerini...
Galatasaray-River Plate maçı öncesi ve sonrası yapılan iki açıklama arasındaki zıtlık duyanları şaşırttı! Başkan Yardımcısı Abdurrahim Albayrak "Kesinlikle transfer yapmayacağız", Teknik Direktör Hamza Hamzaoğlu ise "Uygun bir stoper bulursak alacağız" dedi!
S-ÖZ:
İnsanları kaderleri karşılaştırır,
Karakterleri yakınlaştırır,
Kararları anlaştırır,
Davranışları uzaklaştırır...
POST-İT
Erkan Zengin meselesinde üç haftayı saldırı demeçleriyle, son birkaç günü ise geri çekilip 'kıvırmalar' döneminde geçtik.
Sorun nasıl çözülürse çözülsün, birileri söyledikleri lafları yutmak zorunda kalacak gibi...
Şenol Güneş: "Bir akvaryumun içindeyiz. Suyu temizlemezsek hepimiz ölmek üzereyiz. Ama suyu temizlemek de kimsenin işine gelmiyor..."