Anti Zicocular işbaşına
24 Eylül 2007 01:00
BENİM YILDIZIM
Elindeki insan malzemesini sıkıntılarına rağmen en ideal şekilde sevk ve idare eden Bülent Korkmaz'dır.
------------------
İnter maçını görünce ne yapıp edip Bursa maçını yazmalıyım diye yalvar yakar oldum müdüre.
O da programı değiştirdi ve beni Bursa maçına yazdı.
Tamam o yazdı da ben ne yazacağım?.. Koca bir ilk yarı bitmiş, ağız tadıyla bir pozisyonu bırakın, kale önüne doğru bir deneme bile yok. Orta alanda anormal bir top kaybı ve sakız gibi çiğnenen bir maç.
Alex'i beğenmeyenler, "Zico gitsin" diyenler için bulunmaz bir nimet...
Semih bileğinin hakkıyla geldiği yerde oyun şablonunun kendisine uygun olmamasından dolayı hiç enerji bile harcamadan "yalandan" koşuşturup duruyor. Deniz'in isabetli iki pası yok. Aurelio ayakta duramıyor. Edu ve Lugano, "dönemeyiz" diyerek yarı sahayı geçmeye korkuyor.
Bursaspor ise "Bülent Korkmaz ekolü" denilen sabırlı ve rakibin hamlesini bekleyen oyununu sürdürüyor.
Görüyorsunuz ya ilk yarıdan yazabildiklerim çiçekler ve böceklerle ilgili.
Kusuruma bakmayın onlar oynamıyor ki ben yazayım.
İkinci yarıda, ilk 45 dakikamı çalan adamlar kalite olmasa da yazacak malzemeyi vermeye başladılar. F.Bahçe'nin yavaş oyunu hızlanırken, Sinan'ın dikine deparları da maçın dönebileceğini gösterdi. Nitekim Sinan'ın elle atması bile çok zor asisti, savunmada yerleşme ve markaj hatası yapan F.Bahçe'nin sıkıntısıyla birleşince şık bir gol izledik. Rövanş golü ise tamamen Semih'in "bu işi iyi bildiğinin" bir göstergesi oldu. Orada da kaleci Vega'nın nereye çıktığını sorgulaması gerekir. Sonrası havada uçuşan kartlar, iki tarafında alabileceği bir maç ve "kaybedene yazık olacak" yorumuyla sona erdi.
Şimdi "Zicocular ve anti Zicocular" yine birbirine girecek.
Bence Zico'nun eleştirilmesi yerinde olur. Çünkü İnter maçının marifeti bana göre ona ait değildir.