Arena'ya gelen kemerleri bağlasın...

A -
A +

 Takım olarak bir hızlanmışlar ki; sanki yokuş aşağı giderken vites büyütüyorlar.Adama feleğini şaşırtan bir süratle düşünüp oynamaya başladı Galatasaray...

Üstelik yıldızı ve genci ayırt edilmeden koşuyor, savunuyor ve mücadele ediyor, üstelik 90 dakikanın tamamında...
Maç öncesi soru geçen haftanın hangisi için "tesadüf" olduğu şeklindeydi...
Öyle ya; ikisi de elde edilmiş iki büyük ve sansasyonel başarının dumanı tüterken karşı karşıya geldiler.
Ayrı bir merak yoğunluğu da bugünlerde her günlük haberde bir yerlere "gönderilen" Drogba'nın "zorunlu istirahatinin" ne sonuç vereceği üzerineydi...
Maçın başladığı anda iki tarafın da ortayı beşleyerek işi sağlama almak için plan yaptığı görüldü. Ancak Eskişehirspor'un beşlisi hem geriye fazla yaslanmıştı, hem de oyunu yavaşlatmak üzerine kurgulanmıştı. 
Oysa rakibi beşlisini "hızlı" oynatmak üzerine çizmişti taktik tahtasına okları. 
Üstelik konuk ekipte sadece Erkan Zengin çabalıyor, vuruyor, ortalıyor ve savunuyordu. Bir de Hürriyet...
Galatasaray'da ise tüm takım boğuşuyor ve presi okşayarak ve iş olsun diye değil, işleri buymuş gibi coşkuyla yapıyorlardı.
Karşılığı da ilk yarının iki nefis golü oldu...
İkinci yarıya ilk yarının ev sahibi gibi başladı konuk takım. Rakibi kadar hızlı çoğaldı ileride. 
Ama sadece 20 dakika...
Sonrası yine Galatasaray'ın oyununa dönüştü ve Galatasaray böylece işi seriye bağlamış, Mancini de dinamikleri sağlayıp oyunu ve takımı oturtmuş, taraftarı da kelimenin tam anlamıyla "gaza getirmiş" oldu...

MAÇIN ADAMI
Oyunun kenar süsü olan Hajrovic

KIRILMA ANI
Hajrovic'in Burak'a attığı gol pası
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.