Hâlâ, ideal on bir oluşturulamamış ve taraftarının tamamen kör baktığı Galatasaray, kupa finalini kafaya takmış Çaykur Rizespor karşısında ne sunabilirdi ki...
Bu 90 dakikanın teknik analizi yerine aslında psikolojik tahlillerini yapmak lazım. Bir kere baştan şunu söyleyelim ki, üzerinde bu kadar çok oynanmış bir takım ve her gelen hocanın üstünde tepindiği bir başka on bir yoktur.
Hâlâ, ideal on bir oluşturulamamış ve taraftarının tamamen kör baktığı Galatasaray, oturmuş ve kütür kütür bir kupa finalini kafaya takmış Çaykur Rizespor karşısında ne kadar bir varlık sunabilirdi ki..
Pas kalitesi yerlerde sürünen Galatasaray adama değil, bölgeye atılan toplar sebebiyle ilk yarının son 10, ikinci yarınının ilk yarım saatinde oynar gibi yaptı; ama oynamadı.
Bir kere şunu görmemiz gerekir ki, kendi sahanda oynuyorsun ve ilk 20 dakikada rakibine 4 korner verip, hiç korner atamamışsın.
Bu arada Çaykur Rizespor’un bir penaltısı da güme gitmiş.
İkinci yarıda biraz daha derli toplu görülen Galatasaray tam maçı bitirirken golü de buldu ama.. önde oynamayı bir sezondur beceremeyen Galatasaray üst üste iki pası bir türlü denk getiremediği gibi golü atan Emre Çolak’ın acemice ve gereksiz bir faulü ile misafirine duran topu da verdi.
O duran topta ise arka direkte o kafayı vurduran Ryan Donk’a verilen parayı helal ettirecek bir tek Galatasaraylı çıkmaz.
Özetle; Galatasaray’ı korku filmine benzer bir derbi bekliyor.
Fenerbahçe’nin, bu Galatasaray karşısında belki de en kolay maçı oynanacak.
MAÇIN ADAMI: Müthiş bir maç çıkaran Slyvestre
KIRILMA ANI: Galatasaray’ın golü bulduğu an