Az oynayıp çok kazandı

A -
A +
Maç kâğıt üstünde olduğundan daha zordu başladığı andan itibaren. Sergen Yalçın'ın toparlayıp ayağa kaldırdığı bir takımla eksi derecelerin ucunda oynanan ve Galatasaray açısından kazanılması en zor iki-üç maçtan biri gibiydi daha başlamadan...
Melo'nun çıkmasının ardından, üstelik iç sahada Balıkesirspor'a bile bir çuval pozisyon veren bir takımın; Melo olmadan çok daha zor bir rakibe karşı, üstelik deplasmanda yenilmeden dönmesi bile başarı gibi görünüyordu daha başlamadan...
Soğuk gecenin maçı bir hayli sıcaktı. Baskıyı yiyen ama pozisyon vermemeyi başaran Galatasaray golü bulduğunda rakip kaleye ilk kez gelmişti.
Golü yediğinde ise Sivasspor'un birçok denemesi vardı ve savunmanın yerleşme hatası ile Koray Gençerler'in kötü hakemliği bir araya gelince öne geçip bir türlü maç tutamayan Galatasaray ilk yarıda puanın ikisini bırakarak girdi soyunma odasına...
Melo olmayınca bel fıtığı olmuş gibi kıvranarak oynuyor Galatasaray. Bu duruma çare üretemiyor bir türlü...
İkinci yarıda Burak'ın taksitle attığı gol ise tamamen Olcan'ın imalatıydı. Bruma 'yerime Umut'u sok' diye bas bas bağırıyor, Sneijder ise bu ortama 'dublörünü göndermiş' gibi hiç bildiğimiz kendine benzemiyordu...
Ama üçüncü golde attığı gol pasını ise onun kalitesinden başka çok az futbolcu üretebilir, o nedenle oynadı varsayıyorum.
Zaten o golde de maç bitti...

MAÇIN ADAMI
Yasin... Kapasitesinin çok üstünde oynadı 
KIRILMA ANI
Burak'ın iki taksitte attığı gol 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.