Başarı risk ile beslenir

Antep gibi bir deplasmanda, bu kadar güçlü bir takım karşısında pozisyon fazlalığını sağlamak, harika oynamakla eşdeğerdir. Bütün maçı rakip yarı alanında oynayan ve Antep'i maç boyunca domine eden G.Saray, sezonun en iyi futbolunu oynadı. Bu kadar çok pozisyon bulmak her babayiğidin harcı değildir Antep deplasmanında. Ancak G.Saray'ın iki yıldır söylediğim çok önemli bir sıkıntısı bir kez daha kanıtlandı. G.Saray'ın golcüsü yok.. Mesela bir Ailton, mesela bir Jardel dün gece Antep'te en az iki gol atardı. İlk yarıda oyun 0 - 0 giderken, Ümit Karan'ın kaçırdığı bir golü ben bile atardım ama attığı goldeki çabukluk ve teknik beceriyi benim diyen topçu sunamazdı böyle bir maça... G.Saray, üç maçın estirdiği rüzgarla defansı önde kurarak başladı. Ön, zaten önde oynuyordu ve dolayısıyla takım arkada boş araziler bırakarak başladı. Hiç risk almayan G.Antepspor, rakibinin hatasına bağladığı bir stili seçmişti. G.Saray ise oyunla ilişkisini hiç kaybetmeyen ve oyunda hep var olan oyuncu sayısını her hafta arttırarak daha iyi oynamak peşinde. Çok doğru ve olumlu bir futbol modelini riskleri üstlenerek ve müthiş bir iştahla oynayan G.Saray kronik golcü sıkıntısı nedeniyle sıkıntıya düştü ve bir maçı berabere bitirdi. Ümit Karan'ın çerçeveye sokamadığı top, golcünün aslında golcü değil ama çok iyi bir forvet olduğunu kanıtlamıştır. Atılan emeğin, yenilenlerde başarıyı besleyen riskin eseridir. G.Saray'ın pozitif anlayışına maç boyunca negatif katkıda bulunan G.Antepspor, gücünü doğru kullanarak 1 puanı almış ama alkışları G.Saray'a bırakmıştır. Kazandığı üç maçta da G.Saray'ı herkesin şişirdiği kadar çok beğenmemiştim ama dün gece berabere kaldığı maçta çok beğendiğimi söyleyebilirim. Çünkü, 95 dakika top oynamaya çalıştılar. G.Antepspor ise sadece çalıştı... Misafir gelen G.Saray'da sırıtan ya da eksik oynayan kimse yoktu. Ancak, bir deplasman maçında bu kadar çok baskıyı ve pozisyonu gole çeviremeyen oyuncular vardı. Onlar da muhteşem forvet diye adlandırılan ve yönetimin asla fark etmediği golcü kimliği olmayan oyunculardı. Çok uzun zamandan beri hep söylüyorum, G.Saray'da çok iyi oynayanlar var, ama çok basit bir şekilde topu içeri sokanlar yok. Bunlardan ülkenin en önemli ismi olmaya aday olan Hasan Kabze ise maalesef herkesi kandıran bir kaç oyuncunun gerisinde kalıyor ve kadroda yer bulamıyor. Hasan Kabze'nin geldiğinden beri kurtardığı maç sayısı ve ilk onbirde oynadığı zaman bir maça üç gol sığdıran performansı maalesef yaldızlanmış yıldızlara kurban gidiyor. Çare basittir. Hakan Şükür'ün yanına Hasan Kabze'yi koyacaksınız kenarda da Necati ve Ümit Karan'a seyrettireceksiniz!..