Başka kupa var mı?..

Kupa finalinde bir çok hikâye bir araya gelmişti... 29 yıllık hasret ve Avrupa'ya gidememe durumunu bu kupayla ortadan kaldırmak bir tarafın, kupalarını katlamak ve taçlandırmak diğer tarafın hikayesini oluşturuyordu...

Bu kupayı birlikte Urfa Arena'da Fenerbahçe'nin elinden alan ikili; Şenol Güneş ve Selçuk İnan ise bu kez iki ayrı tarafta...

Ayrıca şampiyon ile gol kralının maçı oynandı dün gece...

Efsane stadın da son maçıydı...

Çabuk ve cevval adamların bolluğu Bursaspor'un, deneyimi ve oyunu yönlendirebilmesi diğer tarafın silahı olarak başladı final...

Lig standartlarının çok üstünde oynandı...

Bursaspor daha hızlı ve daha çevikti...

Rakip kaleyi de daha fazla tehdit etti...

Galatasaray sadece tecrübesine güvenerek oynuyordu...

Dün akşamki iki takıma da bitirdiğimiz ligde karşı durabilecek bir takım yoktu...

Çok zevkliydi... Hiçbir bilimsel ve taktiksel tarafı yoktu... Özgürce ve coşkuyla oynadılar... Rakip savunmanın en zayıf yeri olan 'savunma göbeğini' pek kullanamayan Galatasaray Sabri-Melo meydan okumasını halletmeye çalışırken; Bursaspor bir türlü halledemediği son vuruşların derdine düşmüştü...

İkinci yarı başladığında kankalar; Selçuk-Burak imalatı gol maçın akışını değiştirdi. Artık riske giren ve arkayı açan Bursaspor, oraya saldırılar düzenleyende Galatasaray olmuştu... Maç yine halı saha maçına dönmüştü... O nedenle rahat uzaklaştırılacak bir top asiste dönüştü ve maç 2-2'ye geliverdi...

Bir de hat-trick gelmez mi Burak'tan...

Ne final oldu sezona diyorum kendi kendime... Bursaspor direk dövüyor, Burak yarım vursa gol oluyor...

Kalan kısmını iyi kıvırıyor Galatasaray ve hiç ihtiyacı olmayan bu kupayı, çok ihtiyacı olan bir takımdan alıp dönüyor...