Bıçak üstünde dans...

Maçın değerlendirmesini yapmak için, oynanan oyunu ikiye bölmek gerekir ama tam ortadan değil, ilk bir saat ve son yarım saat olarak...
İlk bir saat skandal...
Hiç yakışmayan bir pas kalitesizliği ve top kaysındaki umursamazlığa eklenen bir yavaşlık...
Bruma ile uçmaya çalışırken tek kanatlı olduğu için tavuk gibi kalkıp kalkıp yere çakılan bir Galatasaray...
Üstelik Chedjou ile Eren Derdiyok’un arası 70 metre civarında.
Plan; 60 dakika oynayıp sonra fizik gücü düşecek olan rakibi karşısında skoru bulmak. Ama geriye düşünce bu çöpe atılan bir oyun formatı oldu...
İkinci yarıda gücü oranında direnmeye çalışan rakibi karşısında Podolski ile hareketlenen, gecikmiş bir Sinan Gümüş hamlesiyle uçabilen ve artık öne oynamaya başlayan Selçuk ve Tolga ile maçı koparan bir Galatasaray…
Bu da son yarım saatin tadından yenmez oyununu izletti bize; her ne kadar rakibi oyundan güç ve mantık olarak düşmüş olsa da...
Bu takımın belli ki, Yasin ile çırpınması ama Sinan ile uçması mümkündür. Bütün mesele bu operasyonun neden daha önce yapılmadığıdır…
Özetle...
Galatasaray üç puanı buldu ama bunda stadı doldurup takımı arkadan iten taraftarının katkısı çok fazlaydı, Riekerink’in geciken hamlelerine rağmen...
Bir de BAL Lig’inde bile zor forma bulabilecek Carole ile şampiyonluk kovalamak hayaline rağmen…

İki farklı G.Saray vardı sahada… Biri Bruma ile tek kanatlı uçmaya çalışan, diğeri yarım saatte bunu başaran bir takım… 

MAÇIN ADAMI

Podolski

Böyle bir oyunda ondan başkasını seçme şansımız yok...