Bir açıdan bakıyorum, ligin en çok gol yiyen takımını iç sahaya çekmişsiniz. Bir başka açıdan bakıyorum, Tromsö'ye bile elenen G.Saray Erciyes'e de elenmiş ve bu taş gibi takımı ligde nasıl geçecek ki?.. Rakip kaleye bir kere bile gidemeden gol yemek hastalığı nüksediyor ve ondan sonra G.Saray yine halamızı amcamız yapmaya çalışıyor. Operasyonlar sorumlusu Hasan Şaş da yok. Çözüm üretebilecek hiçbir hamlesi olmayan Gerets, çöküşün felakete dönüşünü seyrediyor ve Die ortadan gelen her hamleyi bozuyor. Topu koniye çekiyorlar ve geri alıyorlar. Sonra da süratle yayılıp genişliyorlar. Ve maç boyunca takım olarak gidip geliyorlar. Dibine kadar hakettiği bir maçı hep önde götürüyor Bülent Korkmaz'ın takımı. Değişiklikleri de hep taktik hamleler içeriyor. Yakaladığı pozisyonlarda gol vuruşunu bir türlü beceremeyen forvetler, sarsak gol denemelerini sürdürüyor. İkinci yarıda nafile çabalar ve devlet memuru anlayışıyla yapılan göstermelik presler skora çözüm getirmiyor. Zaten 10 kişiyi 11 gibi oynamak basmış takıma. Sonlara doğru beraberlik olsa, Erciyes'e yazık olacak diyorum. Fırat Aydınus için de iki çift lafım olacak. Bu cesareti ondan başka statlarda da beklerim. Özellikle jiletlerin kralı ve tekme tokat oynayan Emre Toraman'ı manevi evladı gibi idare etmesi ve kartları takdir haklarıyla birlikte sürekli G.Saray'a kullanması bendeki güvenini yoketti. Ancak yanlış anlaşılmasın ki, G.Saray hakem sebebiyle yenilmiştir. Zaten yenemeyecekti de, hakem cacığı kaşıklamıştır!..