Birkaç gündür yazı yazasım yok. Çıplak gözle seyrettiğim ve birçok maçını anlattığım bir yıldızın çoktandır oynamasa bile orada bir yerde durduğunu ve ara sıra futbolun felsefesine katkıda bulunduğunu bilmek bile bana yetiyordu...
Çok iz bıraktı... Sadece oyun tarzı, koşarken vites kullanabilmesi, bir resmi maçta penaltıyı ileriye doğru dokunup pas olarak kullanabilmesi, kafasına yatmayan maçları reddetmesi ile değil, futbolun filozofluğunu da geliştirmesi ile çok iz bıraktı...
14 numaralı formayı giyen herkes kendini onun gibi oynayacak sandı...
Böyle de bir iz bıraktı...
Oynarken hep eğlendiğini hissettirdi bize ki; biz oyunun ne kadar eğlenceli bir şey olduğunu öğrendik ondan...
'Total Futbol' denilen organizasyon bir lideri reddeder ama o bu oyun anlayışında bile bir lider olunabileceğini gösterdi bize…
Hans Hubert Berty Vogts onu tutacaktı final maçında…
Oysa başlama düdüğü ile birlikte üzerine oynanacağını bilen o yıldız, birdenbire geçiverdi defansının önüne…
Vogts boşa çıkmıştı...
Ellerini açıp kenardaki Helmut Schön'e bir baktı. Herr Schön'ün yanında Jupp Derwall oturuyordu…
'Üstüne mi gideyim, bekleyeyim mi' bakışıydı bu...
Onlarda çaresizdiler ve Vogts orta yuvarlağın rakip yarı alanına bakan yarım dairesinde topu alan yıldızın üstüne gittiğinde bir feyk yedi, bir de fuleli koşuya tosladı ve takıldı peşine... Alman ceza alanına kadar yakalanmadan ama arayı da açmadan yürüdü bizim efsane. İçeri girerken de bir anda vites düşürdü ve Vogts abimiz bindirmek zorunda kaldı bizimkine.
Al sana penaltı…
Böyle bir yıldız kaydı gitti dünya futbolundan...
HENDRİCK...
Johann Hendrick Cruyff...
14 yaşındayken Ajax'ın altyapı tesislerinde kantinde çalışan ve çaycı olan annesi onu haylazlık etmesin diye okuldan sonra iş yerine getiriyordu...
Boş durmasın diye onu bir görev uydurdular...
İdman sahasının bayraklarını ve kukalarını dikiyor, çizgilerini çekiyor, idman bitiminde de teçhizatı toplayıp dolaplara kaldırıyordu...
2 yıl bu işi yaptı…
Sonra Stefan Kovacs'ın yardımcılarının dikkatini çekti. Kenarda topla müthiş hareketler yapıyordu…
Denediler ve çok yetenekli buldular...
Testlere soktular…
Kalp kapakçığı arızalı çıktı ve ayrıca aritmi teşhisi kondu...
Futbol oynayamaz denilen o sarı çocuk Stefan Kovacs'ın temellerini attığı total futbolun yıldızı oldu ve ardından Rinus Michels ile üç yıl Avrupa'yı kasıp kavurdu…
Belki bilmezsiniz 16 yaşında sigara tiryakisiydi...
Çok zor olan bir şeyi başardı ve çok basit oynadı futbolu; en zor şey olan basit oyunu basit oynamayı beceren bir yıldız kaydı futboldan…
Barcelona'da maça çıkarken iki takım oyuncularının da dua ettiğini gördüğünde sadece birinin duasının kabul görmesi gibi bir adaletsizliğe isyan etti ve duası kabul görmeyenlerin üzülmemesi için beraberlik diledi hep...
Bir yıldız kaydı...
Bir futbol filozofu kaydı...
Alın Messi'yi Barcelona'nın içinden, lisansını bile iptal edebilirsiniz...
Oysa Johann Hendrick Cruyff'u' koyun Altınmızrak takımına; UEFA finali oynatırdı…